2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/2516 Esas 2020/3222 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2516
Karar No: 2020/3222
Karar Tarihi: 09.06.2020

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/2516 Esas 2020/3222 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmış ve mahkum edilmiştir. Ancak, mahkemece sanık hakkında açılmamış bir davranın cezasına da hükmedilmiş ve ceza hesaplamasında hata yapılmıştır. Ayrıca, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan Anayasa Mahkemesi iptal kararı doğrultusunda sanığın hakları yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında, sanığın suçunun kanun maddeleri olan 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 43, 62, 52/2 ve 53. maddelerine göre cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2017/2516 E.  ,  2020/3222 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK"nın 43, 62, 52/2, 53. maddeleri
    gereğince mahkumiyet


    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin “14/05/2013” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Dosya kapsamında mevcut 14/05/2013 tarihli durdurma yapı tatil zaptında, sanık tarafından inşa edilen 7 x 8 metre ebatlarındaki yapının briketleri örülmüş ve üstü kapalı vaziyette olduğunun tespit edildiği, dava konusu yapıya ilişkin olarak tanzim edilen 14/10/2014 tarihli görgü tespit tutanağında ise, 7 x 8 metre ebatlarındaki tek katlı binanın kapı pencerelerinin takılı, dış sıvasının yapılı, pencerelerinde demir korkuluk olduğunun, elektrik ve su tesisatının bulunduğunun, içerisinde oturulur vaziyette olduğunun belirlendiği, Harran Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 13/01/2015 tarihli ve 2015/17 Esas sayılı iddianamede, yalnızca 14/05/2013 tarihli durdurma yapı tatil zaptına konu edilen eylemden bahsedildiği, iddianame içeriğinde 14/10/2014 tarihli görgü tespit tutanağına konu edilen eyleme ilişkin bir anlatımın yer almadığı, bu itibarla, sanık hakkında 14/10/2014 tarihli eyleme ilişkin açılmış bir dava bulunmadığından, mahkemece belirlenen temel cezada, TCK’nın 43. maddesi uygulanmak suretiyle artırım yapılmasında isabet görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    14/10/2014 tarihli görgü tespit tutanağına ilişkin olarak, Harran Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulup, dava açılması halinde dosyanın incelemeye esas dosya ile birleştirilip sonucuna göre TCK’nın 43. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa ek savunma hakkı verilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kabule göre de;
    1- Sanık hakkında, 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezasından, TCK’nın 43. maddesi uyarınca 1/4 oranında artırım yapılarak belirlenen 2 yıl 6 ay hapis ve 6 tam gün karşılığı adli para cezasından, TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında takdiri indirim uygulanarak netice cezanın 2 yıl 1 ay hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken, hesap hatası yapılıp, sanığın yazılı şekilde 1 yıl 13 ay hapis ve 5 tam gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı,
    2- T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.