Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27683 Esas 2018/789 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/27683
Karar No: 2018/789
Karar Tarihi: 05.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/27683 Esas 2018/789 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Borçlu, genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ve şikayet etmiştir. Ancak mahkeme, şikayeti reddetmiştir. Borçlu, temyiz yoluyla kararın bozulmasını istemiştir. Tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor ile dosya incelendikten sonra, ödeme emrinin borçlu ile aynı konutta oturan eşine tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu anlaşılmış ve mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesi gereği, kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ borçlunun aynı konutta oturan kişilerinden birine yapılabilir. Ancak 32. madde gereği tebliğ usulüne aykırı olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuşsa, tebliğ işlemi geçerli sayılır. Şikayetin yapılması ise usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde başvuru yapılması gerektiği belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi         2016/27683 E.  ,  2018/789 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlu ...’ün icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 03.06.2016 olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükümleri yer almaktadır.
    Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; borçluya, ödeme emrinin 09.02.2016 tarihinde ""eşi ...’e"" açıklaması ile Tebligat Kanunu"nun 16. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ödeme emrinin, anılan yasal düzenleme ve yönetmelik hükümleri uyarınca, muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin borçlu ile aynı konutta oturan eşi ...’e tebliğ edilmesi usulsüzdür.
    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
    Söz konusu takip dosyasında, borçlunun, icra mahkemesine başvuru tarihinden daha önce usulsüz tebliğe muttali olduğuna ilişkin bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin en geç şikayet tarihi olan 03.06.2016 tarihi itibariyle usulsüz tebliğe muttali olduğunun kabulü gerekir.
    O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi olan 03.06.2016 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.