22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/20429 Karar No: 2019/19137 Karar Tarihi: 16.10.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/20429 Esas 2019/19137 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/20429 E. , 2019/19137 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalılar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini beyan ederek ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz : Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla mesai yaptığı iddialarına ilişkin olarak işyeri kaydı mevcut olmayıp dinlenen davacı tanıkların beyanına itibar edilerek söz konusu alacaklar hüküm altına alınmıştır. Davacı, ilk üç ay mezarlıkta kabir yapımında, sonrasında şoför olarak genel tatiller dahil ayda 2 hafta tatili kullanmak suretiyle haftada 1 gün de nöbete kalarak saat 24.00"a kadar çalıştığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 30.11.2011-01.10.2013 tarihleri arasında haftanın 6 günü 07.00-21.00 saatleri arasında haftada 1 gün ise saat 24.00" a kadar çalıştığı, 2 saat ara dinlenme süresiyle 75 saat çalışarak haftalık 30 saat fazla çalışma yaptığının kabulüyle hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları ve yapılan işin niteliğine göre, davacının iki haftada bir gün nöbet tuttuğu, nöbet tuttuğu gün saat 24.00 "a kadar çalıştığının kabulüyle hesaplama yapılması gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.