Esas No: 2022/7670
Karar No: 2022/8492
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/7670 Esas 2022/8492 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/7670 E. , 2022/8492 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 8. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile 06.04.2015-06.04.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 2 yıl süreli belirli süreli iş sözleşmesi imzaladığını, satış operasyonlar müdürü olarak aylık net 12.500,00 TL ücretle çalıştığını, ücretinin 7.500,00 TL'sinin bordroya yansıtıldığını, kalan 5.000,00 TL'nin elden ödendiğini, iş sözleşmesinin işverence süresinden önce ikale sözleşmesi adı altında bir sözleşme imzalanarak sona erdirildiğini, ikale sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, sözleşmenin makul yarar sağlamak bir yana işçilik alacaklarının altında bir ödemeyi ihtiva ettiğini ileri sürerek bakiye süre ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 06.04.2015-31.10.2016 tarihleri arasında satış operasyon müdürü olarak en son net 7.500,00 TL ücretle çalıştığını, devir sürecinde personel azaltılması gerektiğinden performansı düşük işçilerin iş sözleşmesine sona verilmesi gerektiğini, davacının performansı düşük olduğundan kendisinin ikaz edildiğini, bunun üzerine davacının tüm işçilik alacaklarının ve kıdem tazminatının ödenmesi halinde işten ayrılacağını beyan ettiğini, bunun üzerine davacı ile 31.10.2016 tarihli ikale sözleşmesinin imzalandığını, davacıya 6.705,71 TL kıdem tazminatı, 10.972,05 TL ihbar tazminatı ve 46.072,27 TL sözleşme bedeli ile diğer işçilik alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinin 06.04.2015-05.04.2017 tarihleri arası için (24 aylık) belirli süreli olarak düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen 31.10.2016 tarihli ikale sözleşmesi ile davacıya sözleşmeden kaynaklanan alacak bedeli olarak 46.072,27 TL ödenmiş olup bu tutarın bakiye süreye ait ücret alacağına ilişkin olduğunun anlaşıldığı, ödenen miktar dikkate alınarak davacının iddia ettiği ücret üzerinden bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itibar edildiği, davacının fazla çalışma iddiasını doğrulayan herhangi bir delil bulunmadığından fazla çalışma ücreti talebinin reddedilmesi gerektiği, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafından düzenlenen ve imzalanan yazılı belgelerde prim olarak ödendiği belirtilen 46.072,27 TL'nin bilirkişi tarafından bakiye ücret bedeli olarak değerlendirilmesini kabul etmediklerini, söz konusu bedelin bakiye ücret ödemesi değil sözleşme gereğince yapılan prim ödemesi olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan mahsup işleminin hatalı olduğunu, bakiye dönem ücreti ve fazla çalışma ücreti hesaplamasında dosyada mevcut 08.01.2019 tarihli bilirkişi raporunun esas alınması ve hükmün buna göre kurulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının iş sözleşmesi sona erdikten sonra alacak kalemlerinin yazıldığı ve net ödenen rakamın belirtildiği bir ibraname imzalayarak davalı şirketi ibra ettiğini, davacı ile imzalanan ikale sözleşmesi sonucunda ikale bedelinin davacıya ödendiğini, usul ve kanuna uygun ibraname doğrultusunda davanın tamamen reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ücretinin 12.500,00 TL olmadığını bu yönden verilen karara itiraz ettiklerini, ulusal bayram ve genel tatil ücretinden uygulanan indirimin kanuni sınırın altına olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında düzenlenen 31.10.2016 tarihli ikale sözleşmesi incelendiğinde tarafların birlikte iş sözleşmesini karşılıklı olarak sona erdirmeyi kararlaştırdıkları, davacı işçiye ikale ile kıdem ve ihbar tazminatları ile 46.072,27 TL sözleşmeden kaynaklanan alacak bedeli adı altında ek menfaat sağlandığı, ikale ile kararlaştırılan bu alacakların davacının banka hesabına ödendiği, davacının yaptığı iş ve eğitim durumu nazara alındığında ikale sözleşmesinin sonuçlarını anlayabilecek durumda olduğu, ikalenin irade fesadı ile yapıldığına ilişkin bir iddia da ileri sürülmediği, bu hâliyle davacının bakiye süre ücreti talep edemeyeceği nazara alınmaksızın talebin kabulünün isabetli bulunmadığı, taraflarca düzenlenen iş sözleşmesi, Mahkemece yapılan ücret araştırması sonucu gelen yazı cevapları, tanık beyanları, davacının mesleki kıdemi, yaptığı işin niteliği dikkate alındığında davacı tarafından iddia olunan ücret üzerinden değerlendirme yapılmış olmasının yerinde bulunduğu, iş sözleşmesinde aylık ücretin fazla çalışmaları kapsadığının belirtildiği, yılda 270 saati aşan fazla çalışmanın tespit edilememiş olması karşısında davacının fazla çalışma ücreti talebinin reddinin isabetli olduğu, genel tatil günleri çalışmasının ispatlandığı, % 30 indirimin yerinde olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ikale sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ödemelerin niteliği, davacının bakiye süre ücreti ile fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususlarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.