
Esas No: 2016/8245
Karar No: 2018/10812
Karar Tarihi: 19.11.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/8245 Esas 2018/10812 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, müteveffa ..."nın davacı Bankadan tüketici kredisi kullandığını, krediden dolayı borçluların kredinin kefili ... ve ..."nın mirasçıları olduğunu, banka alacağının tahsili amacıyla kefil ve mirasçılar aleyhine ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2647 esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalıların kötü niyetle takibe itiraz ederek takibi durdurduklarından bahisle davanın kabulü ile ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2647 esas sayılı dosyaya vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 10.maddesinin 3.fıkrası “Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez” düzenlemesini getirmiştir. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, emredici hükümlerin mahkemece re"sen dikkate alınması zorunludur. Bu yasal düzenleme doğrultusunda davalı bankanın, ancak asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takibin semeresiz kaldığı, asıl borçlu hakkında borç ödemeden aciz belgesi düzenlendiği takdirde kefillerden borcun ifasını istemesi mümkündür.
Somut olayda alacaklı, kefil olan davalıya karşı icra takibine girişmiş, asıl borçluya başvurulmadan kefilden borcun ifası istenmiştir. Davacı banka davalı kefil hakkında icra takibi başlatmakta haksız olduğundan davalı ... hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
2-Mahkemece, açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin davalı kefil hakkında davanın kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı-... yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.