Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18020
Karar No: 2020/4694
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/18020 Esas 2020/4694 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2016/18020 E.  ,  2020/4694 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, ortak mirasbırakan babaları ..."un kayden maliki bulunduğu 460 parsel sayılı taşınmazda yer alan 1 numaralı bağımsız bölümünün 3/5 payını davalı kızı ..."a satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, satışın gerçek olduğunu, nitekim, kendisi ve eşi ..."a ait dava dışı taşınmazın mirasbırakan babası tarafından çekişmeli payın bedelinden mahsup edilerek satın alındığını, yine, murisin üçüncü kişilere olan borçlarını da eşi ile birlikte ödediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temliki işlemin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."un 31.01.2013 tarihinde ölümüyle geriye mirasçıları olarak davacı kızı ..., davalı kızı ..., dava dışı eşi ... ile çocukları ... ve ..."ın kaldıkları, mirasbırakanın adına kayıtlı 460 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümünün 3/5 payını davalı kızı ..."a 04.01.2008 tarihinde satış suretiyle devrettiği, anılan bağımsız bölümdeki 2/5 payı ise; uhdesinde bıraktığı görülmektedir.Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ile durumun aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda, mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, 6100 sayılı HMK"nun 190. ve 4721 sayılı TMK"nun 6. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir.Bir başka ifade ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı olduğunu ispat külfeti davacı tarafa aittir. Somut olaya gelince, dinlenilen gerek davacı tanıkları ve gerekse davalı tanıkları, temlikin muvazaalı olduğu yönünde herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. Diğer taraftan, murisin, mal kaçırmak gibi bir kastı bulunsaydı sadece maliki olduğu taşınmazdaki 3/5 payını değil, dava konusu taşınmazının tamamını temlik edebileceği de açıktır.
    Hal böyle olunca, dosya kapsamındaki tüm olgu ve deliller, özellikle de tanık ifadeleri yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde; mirasbırakan Durmuş"un, satış yoluyla yaptığı temlike ilişkin gerçek iradesinin mirastan mal kaçırmak olmadığı, davacının iddiasını, 6100 sayılı HMK’nın 190. ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddeleri uyarınca kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi