Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/805
Karar No: 2019/7396
Karar Tarihi: 07.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/805 Esas 2019/7396 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkilinin mirasından davalı ...’nu mirasından ıskat ettiğini, ancak Kdz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/332 Esas 2006/318 Karar sayılı mirasçılık belgesinde davalı ...’na miras payı verildiğini beyanla mirasçılık belgesinin iptalini, yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi. Ancak Yargıtay, kararın isabetli olmadığı gerekçesiyle hükmü bozdu. Mirasçılık belgesinde irs ilişkisinin kesilmemesi amacı ile çıkartılan ...’nun mirasçı olarak gösterilmesi ve çıkarma nedeni ile miras payının kime kalacağının payları da gösterilmek sureti ile belirtilmesi, çıkarılanın altsoyundan yabancı uyrukluların hak ehliyetinin belirlenebilmesi amacıyla mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile Avusturya ile ülkemiz arasında taşınmazlar yönünden karşılıklılık bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiş:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598. maddesi
- 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 20. maddesi
- 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 35. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2019/805 E.  ,  2019/7396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/05/2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17/04/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    KARAR

    Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, 06.04.2006 tarihinde vefat eden müvekkilinin mirasbırakanı ... ’nun davalı ...’nu mirasından ıskat ettiğini, davalı ... tarafından açılan mirası ıskatın iptali davasının reddedilerek kesinleşmiş olmasına karşın Kdz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/332 Esas 2006/318 Karar sayılı mirasçılık belgesinde davalı ...’na miras payı verildiğini beyanla Kdz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/332 Esas 2006/318 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptalini, yeni mirasçılık belgesi verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 598. maddesinin birinci fıkrası hükmünde, başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, aynı maddenin ikinci fıkrası hükmünde de, mirasçı atamaya veya vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarrufa mirasçılar veya başka vasiyet alacaklıları tarafından bir ay içinde itiraz edilmediği takdirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye de atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı olduğunu gösteren bir belge verilmesinin gerektiği açıklanmıştır.
    Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
    Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirastan çıkarma ve yoksunluk sebepleri gerçekleşen veya mirası reddeden ya da mirastan feragat eden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir.
    5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 20. maddesinde de, mirasın ölenin millî hukukuna tâbi olduğu, Türkiye"de bulunan taşınmazlar hakkında Türk hukukunun uygulanacağı, 2644 Sayılı Tapu Kanununun 35. maddesinde ise, yabancı uyruklu gerçek kişilerin ancak karşılıklı olmak ve kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde taşınmaz edinebilecekleri belirtilmiştir. Karşılıklılığın miras bırakanın ölüm günü itibarıyla aranması gerekir. Türk Yabancılar Hukukunun genel ilkelerinden olan karşılıklılık, uluslararası bir anlaşma ile tanınabileceği gibi, iç hukukta bir engel koymama biçiminde de gerçekleşebilir. Ancak karşılıklılığın belirlenmesinde en önemli nokta, idari karar veya özel kanunlarla Türk vatandaşları bakımından mülkiyet hakkının kısmen veya tamamen sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı, bir başka deyişle fiili karşılıklılığın bulunup bulunmadığıdır. Yabancı ülke mevzuatında bir engel bulunmamakla birlikte, Türk vatandaşlarının o ülkede taşınmaz mal edinmeleri şu veya bu biçimde fiilen engelleniyorsa karşılıklılık bulunduğundan söz edilemez. Bunun yanında yabancı ülke mevzuatında taşınmazın bulunduğu yer bakımından, örneğin kıyı ve sınır bölgelerindeki taşınmazlarla ilgili olarak izne bağlılık ve yasaklamalar getirilmişse, bizim mevzuatımız bakımından engel olmasa dahi, kıyı ve sınır bölgelerindeki taşınmazların yabancı tarafından edinilebileceği de kabul edilemez. Bu hükümlerin taşınır mallar, alacak ve diğer haklar yönünden uygulanamayacağı, yabancı uyruklu mirasçıların hiçbir kayıt ve sınırlandırmaya tabi olmaksızın miras bırakanın Türkiye"de bulunan taşınır mallarını, hak ve alacaklarını miras yolu ile edinebilecekleri kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince, mirasçılıktan çıkarma tasarrufu nedeniyle mirasçılıktan çıkarılan kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi kabul edilerek miras payı, mirasçılıktan çıkartılanın altsoyuna verilir. Mirasbırakan, çıkarma ile yetinmeyip mirastan çıkarılan ...’nun altsoyunun mirasçılık payı üzerinde tasarrufta bulunduğundan çıkarılanın altsoyu saklı payını isteyebilir. Mirasçılıktan çıkartılanın mirasçılık belgesinde gösterilmesi ancak çıkarma nedeni ile miras payının kime kalacağının da belirtilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, mirasçıların hak ehliyetinin de araştırılması gerekir.
    O halde, mirasçılık belgesinin iptali üzerine yeniden verilecek mirasçılık belgesinde irs ilişkisinin kesilmemesi amacı ile çıkartılan ...’nun mirasçı olarak gösterilmesi, çıkarma nedeni ile miras payının kime kalacağının payları da gösterilmek sureti ile belirtilmesi, çıkarılanın altsoyundan yabancı uyrukluların hak eliyetinin belirlenebilmesi amacıyla mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile Avusturya ile ülkemiz arasında taşınmazlar yönünden karşılıklılık bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi