12. Ceza Dairesi 2020/10884 E. , 2021/4245 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamı itibariyle ele geçirilen eserlerin, sanık ... tarafından 30/09/2009 tarihinden daha önce bulunduğuna dair herhangi bir delil mevcut olmadığı, 2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen üç günlük bildirim süresi içerisinde eserlerin ele geçirilmesi nedeniyle bildirim yükümlülüğüne aykırılık suçunun kanuni unsurlarının somut olayda oluşmadığı anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yapılan yargılama sonunda, anılan Kanunun 67/2, TCK’nın 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 1.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası gereğince 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 26/01/2012 tarihli ve 2009/74 Esas, 2012/18 Karar sayılı kararının 02/03/2012 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 27/11/2013 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği sabit kabul edilerek ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ilamı ile kesin nitelikte mahkumiyetine hükmedildiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/04/2016 tarihli ve 2016/138 Esas, 2016/422 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:
Sanık ... ile hakkında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanık ... ...’ın olay günü ... ilçesi, ... Beldesi’ne gelerek ellerinde bulunan eserleri Yörükler Restaurant’ta pazarlamaya çalışacakları yönünde ihbarda bulunulması üzerine saat 20:00 sıralarında olay yerine giden kolluk kuvvetlerinin sanıkların oturduğu masaya giderek haklarında tarihi eser kaçakçılığı yaptıkları yönünde ihbar olduğunu söyleyerek, sanıklara üzerlerinde tarihi eser bulunup bulunmadığını sordukları, sanık ...’in cebinden çıkardığı naylon poşet içerisinde bulunan 34 adet sikke ile 1 adet yüzüğün teslim alındığı, sanık ...’in, 01/09/2009 tarihli kolluk beyanında, dava konusu eserleri olaydan iki gün önce 30/08/2009 tarihinde yolda yürürken poşet içerisinde bulduğunu, durumu arkadaşı sanık ...’e söylediğini, olay günü birlikte müzede görevli bir şahıs ile buluşarak eserleri teslim etmek istediklerini, ancak kolluk kuvvetleri tarafından yakalandıklarını beyan ettiği, kültür varlığı ticaretine aykırılık suçunun oluşması için, bildirimi yapılmamış kültür varlıklarının ticaret kastıyla “satışa arz edilmesi”, “satılması”, “verilmesi”, “satın alınması” ve “kabul edilmesi” eylemlerinden hiçbirinin somut olayda gerçekleşmediği, bu kapsamda sanığın atılı suçu işlemediği değerlendirilerek beraatine dair hüküm tesis edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- Dava konusu eserler üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgisi, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlıkları olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dosyanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğünde görevli uzmanlar tarafından hazırlanan rapor hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesis edilmesi,
2- 2863 sayılı Kanunun 75. maddesinde, anılan kanun kapsamında kalan suçlar nedeniyle el konulan taşınır kültür ve tabiat varlıklarının tasnif ve tescili yapılmak üzere müzeye teslim edileceği öngörülmüş olmasına, mahkemelerin belirtilen hususu karar altına almamaları halinde idarenin dava konusu eşyaların mülkiyeti ve yapılacak işlemler konusunda karşılaşacağı tereddüte rağmen ele geçen eserlerin akibeti konusunda bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; bozma nedenlerinin, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ... ...’a hüküm açıklanırken SİRAYETİNE; 25/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.