4. Hukuk Dairesi 2021/5970 E. , 2021/7428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 04/10/2019 tarih ve 2019/İHK-11368 sayılı itirazın reddine dair verilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan... plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 100 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalıya başvuru tarihini izleyen 15 gün sonrasından itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında talebini 206.520 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 206.470 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerekçeye, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma
Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 - 01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Eldeki dosyada; kaza sonrası düzenlenen ve hükme esas alınan ... Sağlık Bilimleri Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 18/01/2019 tarihli maluliyet raporunda, hangi yönetmelik hükümleri gözetilerek raporun hazırlandığına ilişkin açıklamaya yer verilmemiştir. Bu hali ile rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
O halde İtiraz Hakem Heyetince; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek davacıya ait ... Sağlık Bilimleri Üniversitesi ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen maluliyet raporu da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, ATK 3. İhtisas Kurulundan ya da Üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından rapor alınıp sonucuna göre temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
b) Dosyanın incelenmesinde; davacının polis memuru olduğu, başvuru sırasında hesaplamaya esas olması yönünde bir kısım maaş bordrolarının sunulduğu, karara esas alınan 10/07/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporunda davacı tarafından sunulan maaş bordroları esas alınarak dönemsel TÜFE artış oranları gözetilerek davacının aktif dönem zararının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Ancak hesap tarihine kadar davacının elde ettiği gelir tespit edilebilir bir husustur.
Şu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacının olay tarihinden sonraki tüm maaş bordrolarının sunulması yönünde davacı vekiline süre verilmesi, bilinen aktif dönem tazminat hesabının maaş bordroları esas alınarak hesaplanması, bilinmeyen aktif dönemde ise davacının elde ettiği gelirin asgari ücrete oranı bulunup bu oran esas alınarak bilinmeyen aktif dönem hesabının yapılması hususlarında bilirkişiden ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekir. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
c) Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 206.470,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 18.338,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazı İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik"in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik"in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT"nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kararın açıklanan nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen İtiraz Hakem Heyeti kararının yukarıda (2/a, b ve c) bentlerinde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine. peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.