7. Ceza Dairesi 2021/11828 E. , 2021/11986 K.
"İçtihat Metni"
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a muhalefet etme suçundan sanık ...’in, anılan Kanun"un 18/9, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair İstanbul 61. Asliye Ceza Mahkemesinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/311 esas, 2014/286 sayılı kararının 07/11/2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde 06/01/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine, yapılan yargılama sonucunda hükmün açıklanmasına, sanığın 6222 sayılı Kanun"un 18/9, 5237 sayılı Kanun"un 43, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2020 tarihli ve 2019/346 esas, 2019/467 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 12.06.2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.06.2020 tarihli ve KYB. 2020/52886 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-Sanık hakkında Cumhuriyet savcılığı tarafından soruşturma aşamasında düzenlenen ön ödeme emrinin, öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkarılarak, önceki adresinde bulunamayan sanığın adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olup olmadığının araştırılması ve mernis adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ yapılması gerektiği, mernis adresinin olmadığının tespiti halinde ancak daha önce usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılan adrese 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesine göre tebliğ işlemi yapılabileceği nazara alındığında, doğrudan 7201 sayılı Kanun"un 35. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu nazara alınarak, kovuşturma aşamasında mahkemesince yeniden ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre sanığın hukukî durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/1, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/1 ve 230/1-c maddeleri uyarınca sanığın suç oluşturduğu kabul edilen fiilleri, bunların nitelendirilmesi, maddi olayın oluş şekli ile elde edilen kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçlar ortaya konulmadan ve sanık hakkında 5237 sayılı Kanun"un 43. maddesi uyarınca neden artırım yapıldığı gösterilmeden gerekçesiz hüküm kurulmak suretiyle Anayasa ve 5271 sayılı Kanun"un amir hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.11.2019 tarihli, 2019/346 Esas – 2019/467 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-b maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.