Esas No: 2020/2137
Karar No: 2022/152
Karar Tarihi: 13.01.2022
Danıştay 4. Daire 2020/2137 Esas 2022/152 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/2137 E. , 2022/152 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2137
Karar No : 2022/152
TEMYİZ EDEN TARAFLAR :1- … Yapı İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek taraflarca aleyhlerine olan hüküm fıkralarının bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca re'sen tarh edilen 2011 yılına ilişkin kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; cezalı tarhiyatın dayanağı olan ve davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun davacıya tebliğ edilmemesi davacı hakkında tesis edilen işlemi hükümsüz kılacak nitelikte esasa etkili bir şekil hatası olduğundan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince; inşaat faaliyeti işiyle iştigal eden davacı şirketin 2011, 2012 ve 2013 yıllarına ilişkin hesap ve işlemlerinin, sahte belge kullanma, düzenleme ve Merkez Takipli Risk Analizi nedeniyle incelenmesi sonucu hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporu ve bu rapor done alınmak suretiyle 2011 yılı için düzenlenen … sayılı Vergi İnceleme Raporu'yla, 2011 yılında, haklarında düzenledikleri faturaların sahte olduğu yönünde rapor bulunan 11 mükellefin davacıya düzenledikleri faturaların sahte olduğu tespit edildikten sonra, 2011 yılında sahte faturayla belgelendiği belirtilen KDV hariç toplam 3.398.819,73 TL alışın, toplam alışların %67'sine isabet ettiği ve tamamının maliyetlerden reddi halinde, 2011 yılı kârlılık oranının, sektör ortalama kârlılık oranının çok üzerinde %212 olarak gerçekleşeceği, 2011 yılında davacıya sahte fatura düzenlediği ileri sürülen mükelleflerden … İnş. Tic. Ltd. Şti., … İnşaat San. Tic. Ltd. Şti., … Orman Ürünleri Madencilik İnşaat Tic. Ltd. Şti. ünvanlı 3 mükellef hakkında, bu şirketlerin ve vekalet verdikleri … adlı şahsın sahte fatura ticareti organizasyonuna dahil oldukları, 3 mükellefin ve … 'ın banka hesaplarının tetkikinden, bu şirketlere davacı şirketçe veya davacı şirket müdürü … tarafından gönderilen bir para hareketine rastlanmadığı yönünde tespitlerin bulunduğu, bu 3 mükellefe, davacı şirketçe yapılan EFT ve havale işlemleri incelendiğinde, mükellef şirket hesabından yapılan ve adı geçen 3 mükellefe yapıldığı yönünde açıklama yazılan bu ödeme işlemlerinin gerçekte davacı şirket müdürü … hesabına yapıldığı, … hesabına giden paraların ise, bu şahsın hesabından, adı geçen 3 şirkete gönderilmeyip, genellikle fatura tutarlarından bağımsız ve ilgisiz kişilerin hesaplarına gönderildiği veya şahsın başka giderlerinin ödenmesinde kullanıldığı, davacı şirket hesabından gerçekleştirilen ve açıklamalarında davacıya fatura düzenleyen 3 şirkete yapıldığı yazılan EFT ve havalelerin büyük kısmının, üç şirketle de bağlantısı bulunmayan … adlı şahsın hesabına aktarılarak bu şahsa ödendiği, özetle, davacı şirket tarafından adı geçen üç mükellefe yapıldığı iddia edilen ödemelerin muvazaalı olduğu ve adı geçen üç şirketçe 2011 yılında davacıya düzenlenen toplam 670.705,16 TL bedelli faturaların maliyetleri olduğundan fazla göstermek ve düşük kâr beyan etmek amacıyla alınan sahte faturalar olduğu sonucuna varılarak, gelir tablosunun bu üç mükellefçe davacıya düzenlenen faturalar maliyetlerden çıkarılmak suretiyle yeniden düzenlenerek hesaplanan 523.524,91 TL dönem kârının da muhtelif ticaret odaları tarafından hesaplanan inşaat sektöründeki %15 ila %30 arasında değişen kârlılık oranı dahilinde olduğundan bahisle, hesaplanan dönem kârı üzerinden dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatın yapıldığı, davacının ilgili dönemde fatura aldığı Avcılar Vergi Dairesi mükellefleri … Orman Ürünleri Madencilik İnşaat Metal Tic. Ltd. Şti., … İnş. Met.Mak. Elek. ve Orm. Ür. Tic. Ltd. Şti. ile Beylikdüzü Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Met. Mon. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki tespitler incelendiğinde, düzenledikleri faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı ve söz konusu faturaların tamamının maliyetlerden reddi ile gelir tablosu yeniden düzenlenmek suretiyle hesaplanan dönem kârının davacının faaliyet alanı olan inşaat sektöründe Danıştayın yerleşik içtihatlarıyla belirlenen %20 kârlılık oranının çok altında kaldığı anlaşıldığından üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık, 2012 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezası esas alınarak tekerrür hükümleri uygulanması yerinde olmadığından vergi ziyaı cezalarının üç katı aşan kısımlarında ise hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kısmen gerekçeli reddine ve sonuç olarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Alt firmalar hakkındaki raporlarında kendilerine tebliğ edilmesi gerektiği, 2016 yılında matrah arttırımı yapmaları nedeniyle haklarında vergi incelemesi yapılmasının hukuka uygun olmadığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Kararın aleyhe olan kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
DAVACININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.