Esas No: 2021/42035
Karar No: 2022/8254
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/42035 Esas 2022/8254 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin tehdit suçundan mahkumiyetine karar verdi. Yargıtay incelemesine tabi olacak yeni hüküm açıklanmadan önce, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinin ardından kasıtlı bir suç işlendiği tespit edilirse infaza verilecek hüküm olacağı belirtildi. Ancak mahkeme kararında açıklanan ilkelere uyulmadan gerekçesiz karar verilmesi ve cezanın şahsileştirilmesinin yapılmaması Anayasa ve CMK'ya aykırı olarak değerlendirildi. Ayrıca, suçun niteliği göz önünde bulundurularak temel cezanın 30 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerektiği fakat yazılı şekilde eksik ceza tayinine gidildiği belirtildi. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozuldu ve dosya yeniden esas/hüküm mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri olarak, tehdit suçunda temel cezanın 30 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerektiği ve süreli hapis cezasının bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamayacağı ifade edildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezaların şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, gerekçesiz karar verilerek, Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümlesindeki; “Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur”, ve aynı Kanun’un 49/1. maddesindeki; “Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz” hükümleri karşısında, temel cezanın 30 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayinine gidilmesi,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.