Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/213
Karar No: 2019/7382
Karar Tarihi: 06.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/213 Esas 2019/7382 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, ortaklığın giderilmesi talebiyle davalı aleyhine dava açmıştır. Davacılar, taşınmazın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Ancak davalı vekili, binaya ilişkin mülkiyet iddiasını kabul etmediğini belirtmiştir. Mahkeme, davanın kabulü ile taşınmazın satış suretiyle giderilmesi kararını vermiştir. Ancak, paydaşlıkta bulunan bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık varsa, bunların üzerinde hak iddia eden paydaşlara dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Somut olayda, davalı vekilinin temyiz itirazı nedeniyle davacılara süre verilmesi gerektiği belirtilmiş, bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri: HMK'nin 165. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2019/213 E.  ,  2019/7382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 35020 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların taşınmazda bulunan binaya ilişkin mülkiyet iddiasını kabul etmediğini ifade etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 35020 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ve satış bedelinin muhdesat dikkate alınarak dağıtılmasına karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nin 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olaya gelince;
    Davalı Kayyum vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki binaya ilişkin davacıların mülkiyet iddiasını kabul etmediğini belirterek temyiz yoluna başvurduğundan; yukarıdaki ilkelere göre davacılara dava açmak üzere süre verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi