MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalıların kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduğunu, 29.06.1996 tarihli genel kurulda yönetimden alındıklarını, kurulan hesap tetkik komisyonunun 08.09.1996 tarihinde toplanan olağanüstü genel kurula sunduğu hesap raporuna göre, davalıların yönetimleri sırasında kooperatifi zarara uğratan tasarrufta bulunduklarının tespit edildiğini, bunun üzerine genel kurulun eski yöneticiler hakkında ceza ve hukuk davası açılmasına karar verdiğini, kayıt ve belgeler üzerinde yapılan inceleme sonunda davalıların bilerek ve isteyerek evrakları gerçeğe aykırı tanzim ederek haksız kazanç elde ettiklerini, fazla huzur hakkı aldıklarını ve kooperatife ait inşaat maliyetlerini artırdıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak inşaat maliyeti zararı olarak şimdilik 27.369.605.642,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 01.02.2005 tarih ve 2004/2314 E., 2005/624 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine aynı dairenin 27.05.2005 tarih ve 2005/5368 – 5600 sayılı ilamında özetle; davalılar hakkındaki ceza davası sonucunun beklenilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından; davalılar hakkındaki ceza davasının zamanaşımı sonucu düştüğü, alınan bilirkişi raporundan inşaat maliyetleri ile gelirler arasında aşırı fark olduğu olgusunun davacı yanca ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.