16. Hukuk Dairesi 2016/4205 E. , 2019/714 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ile dayanağı olan belgeler, davalı Hazine’nin dayanağı olan tevzi tapusunun oluşumuna esas olan belirtmelik tutanak ve haritaları, dağıtım cetvelleri getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu da hazır olduğu halde keşif yapılması, keşif sırasında toprak komisyonu haritası, kadastro paftası ölçekleri eşitlenip çakıştırılarak yapılacak uygulama sonunda, tapu kaydı kapsamının 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmesi, teknik bilirkişice yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri sınırların haritasında işaret ettirilmesi, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, uzman ziraat mühendisleri kurulundan arazinin niteliği komşu mera parseli ile arada ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, yargılama sırasında toplanan delillerin tutanakların edinme sebebi sütunundaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişilerinin tamamının tanık sıfatıyla dinlenip aykırılığın giderilmesine çalışılması, beraberde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının ve haritasının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir açıklamalı kroki düzenlettirilmesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 46. maddesinde yazılı zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması, taşınmazın dört tarafından fotoğraflarının çekilmesi, çekişmeli taşınmazın niteliği değerlendirilirken komşu parsellerin nitelikleri üzerinde de durulması, mahkeme gözleminin keşif tutanağına geçirilmesi, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 105 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 09.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda (B) ile gösterilen mavi ile taralı 19.472,88 metrekarelik kısmın aynı ada, son parsel numarası verilerek payları oranında davacı ... mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline, (C) ile gösterilen yeşil ile taralı 2.530,83 metrekarelik taşınmaz yönünden davacının talebinin reddine, 105 ada 29 parsel sayılı taşınmazın (C) kısmının kadastro tespiti gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 02.04.1964 tarih, 197 numaralı tevzi tapusunun dava konusu 29 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, tablendikatife göre bu taşınmazın ..."a dağıtımının yapılmasının öngörüldüğü, keşif beyanlarına göre, ..."ın bu tarlanın ilk maliki olup, sonrasında taksimen oğlu ... tarafından sahiplenildiği ve kullanıldığı, taşınmaza uyduğu tespit edilen 1967 tarihli senet ile davacı ... satıldığı, hükme esas bilirkişi raporunda çekişmeli 105 ada 29 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 19.472,88 metrekare yüzölçümündeki temyize konu kısmı yönünden 3402 sayılı Kanun’un 46 ve 13/B-b maddeleri uyarınca davacı ... mirasçılarının yasadan kaynaklanan mülkiyet haklarının bulunduğu gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın kabulü ile payları oranında davacı ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş ise de; verilen karar dosya kapsamına, usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece bozma sonrası 25.06.2015 tarihinde yapılan keşifte; dava konusu taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında doğal, yapay sınırlar bulunmadığı, dava konusu taşınmaz üzerinde yabani yonca, kekik, keven, koyun yumağı gibi bitkiler bulunduğu, üzerinde yakın zamanda tarım yapıldığına dair emareye rastlanmadığı, sadece 105 ada 26 sayılı mera parseli ile arasında bir kaç noktada taş yığınlarının öbek halinde toplandığı gözlem olarak zapta geçirilmiş, üç kişilik ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda; dava konusu taşınmaz üzerinde yoğun şekilde sütleğen, ayrık otu, koyun yumağı, kuşburnu çalısı, yabani korunga, geven, dağ çavdarı, üçgül, yabani yonca vb. yabancı bitkiler bulunduğu ve taşınmaz üzerinde uzun yıllardır zirai faaliyet yapılmadığı, dava konusu taşınmazla komşu 105 ada 26 mera parselinin toprak yapısı ve fiziki özellikleri itibariyle bütünlük arzettiği ve aralarında ayırıcı herhangi bir unsur bulunmadığı, taşınmazın mera vasfında olduğu belirtilmiş ve dava konusu taşınmazı komşu mera parseli ile birlikte gösterir fotoğraflar da rapora eklenmiştir. Mahkeme gözlemi, bununla aynı yönde ziraat bilirkişilerce sunulan heyet raporu ve bunları destekleyen rapora ekli taşınmaz fotoğrafları göz önünde bulundurulduğunda; çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğu ve dolayısıyla zilyetlikle kazanımının mümkün olmadığı göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) kısmı yönünden kabul kararı verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.