1. Hukuk Dairesi 2020/432 E. , 2021/3468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 1661 ada 88 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümü intifa hakkını üzerinde bırakarak davalıya bedelsiz olarak ve ihtiyacı olduğunda taşınmazın satılarak bedelinin kendisine ödeneceği inancı ile temlik ettiğini, 2016 yılında taşınmaza alıcı bulunduğunu ancak davalının satış işleminden vazgeçtiğini, davalının hileli davranışlar ile taşınmazın adına tescilini sağladığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, hile iddiası yönünden ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince davacının istinaf istemi HMK"nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kabul edilerek yerel mahkeme kararı kaldırılmış ve iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.06. 2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin işin esasına yönelik yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının Reddine.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı HMK’nın 120. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca; dava değerinin ve buna göre alınacak harcın çekişme konusu taşınmazın değerinden ibaret olacağı kuşkusuzdur. (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.)
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda; davacı, çekişme konusu taşınmazı lehine intifa hakkı tesis ederek davalıya temlik ettiğinden, dava değerinin taşınmazın keşfen saptanan kuru mülkiyet değeri olan 257.768,00-TL olduğu sabit olup, bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken fazla harca hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 2. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine 2. bent olarak ""Alınması gereken 17.608,13 TL ilam harcından; peşin alınan 1707,75 TL"nin ve tamamlama harcı 4065,00 TL"nin mahsubu ile, kalan 11.835,38 TL"nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, Harç tahsil müzekkeresinin temyiz edilen dosyalarda Dairemizce, temyiz edilmeden kesinleşen dosyalarda İlk Derece Mahkemesince ilgili Vergi Dairesine yazılmasına,"" ibaresinin yazılmasına, davanın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.