Hukuk Genel Kurulu 2014/961 E. , 2016/329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 3. İcra (Hukuk) Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 25.04.2013 gün ve 2013/307 E. 2013/400 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 19.09.2013 gün ve 2013/20004 E. 2013/29096 K. sayılı kararı ile onanmış ise de şikayetçi vekilinin karar düzeltme istemi Özel Dairenin 12.12.2013 gün ve 2013/32582 E. 2013/39689 K. sayılı kararı ile kabul edilerek;
“...İİK"nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de, borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir.
İcra müdürlüğünün 20.02.2013 tarihli satış kararında: “taşınır ilanının ilgililere tebliğine” karar verilmiş olup, tebligat yapılamaması halinde satışın yapılmasına şeklinde bir hüküm bulunmadığından satış kararının “taraflar”dan olan borçluya usulüne uygun olarak tebliği zorunludur.
Diğer yandan 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 11, Avukatlık Kanunu"nun 41 ve HMK"nun 73, 81, 82, 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda, borçlu şirket vekili Av. ..."nın 07.02.2013 tarihinde Ankara Nöbetçi icra müdürlüğü aracılığıyla 103 davetiyesine itirazlarını sunduğu, borçlu şirkete 06.03.2013 tarihinde satış ilanı tebliğ edildiği görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının vekile tebliği gerekir.
O halde mahkemece şikâyetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikâyetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...”
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
İstem ihalenin feshine ilişkindir.
Şikâyetçi vekili haczedilen kule vincin değerinin, gerçek değerinden çok aşağıda takdir edildiğini; haciz (103) davetiyesine vekil vasıtasıyla itiraz ettiklerini ancak bu itiraz sonuçlanmadan vincin satıldığını ve 07.02.2013 günü itibariyle dosyanın vekil vasıtasıyla takip edilmesine rağmen satış ilanının vekil yerine asile tebliğ edildiğini, tebligat zarfının boş çıktığını ve menfi tesbit davasının devam ettiğini ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Şikâyet olunan vekili şikâyetin reddini istemiştir.
İcra mahkemesince 103 davet kâğıdının 04.02.2013 günü usulüne uygun olarak şikâyetçi borçlu şirkete tebliğ edildiği, mahkememizce 19.03.2013 günü bu tebliğe ilişkin karar verildiği, satış ilanının da usulüne uygun olarak borçlu şirkete 06.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği, vekilin ise satış ilanı tebliğinden sonra 07.03.2013 günü vekâlet sunduğu, geçerli tebligat var iken vekile yeniden tebligat çıkartılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle şikâyetin reddine karar verilmiştir.
Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazı üzerine karar Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenle bozulmuştur.
Yerel icra mahkemesi ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olup noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Şikâyetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 16.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.