Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3406 Esas 2020/4676 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3406
Karar No: 2020/4676
Karar Tarihi: 01.10.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3406 Esas 2020/4676 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, taşınmazın tapu kaydı ile kadastro paftasındaki bilgiler arasında uyumsuzluk olduğunu ileri sürerek 104 ada 5 sayılı parselle ilgili yapılan hatalı işlemin düzeltilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme, taşınmazın encümen kararı ile oluştuğunu ve encümen kararının hala geçerliliğini koruduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Daire ise encümen kararının idari yargıda iptal edilmeden eldeki davanın adli yargıda dinlenebilme imkanının bulunmadığını belirterek kararı bozmuştur. Bunun üzerine yapılan yargılama sonucu dava kabul edilmiş ve davalıların temyiz itirazı reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise TMK.nun 1007. maddesi ve Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesi olarak geçmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2019/3406 E.  ,  2020/4676 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 104 ada 5 sayılı parselin, eski 955 ve 104 ada 3 sayılı parsellerin tevhidi ile oluştuğunu, pafta üzerinde 955 parsel ve 104 ada 3 sayılı parselin komşu olmadığını, taşınmazın tapu kütüğündeki bilgileri ile kadastro paftasındaki bilgileri arasında uyumsuzluk olduğunu ileri sürüp, 104 ada 5 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile 955 parsel ve 104 ada 3 sayılı parselin kapatılan tapu kütük sayfalarının eski hale getirilmesi, tapu kütük sayfası açık olan 953 sayılı parselin kadastro paftasında eski haline getirilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iptal, tescil ve ihyası istenen taşınmazların encümen kararı ile oluştuğu, encümen kararının hala geçerliliğini koruduğu ve iptal edilmediği kadastral parsellerin oluşmasını müteakip taşınmazların imar planları içerisinde kaldığı, encümen kararı idari yargıda iptal edilmeden eldeki davanın adli yargıda dinlenebilme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olayda, davacı ... Müdürlüğünce, 20-01-2012 ve -02-2012 tarihli Cihat Şanoğlunun mirasçıları Bülent , Burhan , ... ile ..."e hitaben yazılan, 104 ada 5 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak yapılan hatalı işlemin müracaat halinde idari yoldan, muvafakatın bulunmaması halinde ise yanlışlığın mahkemede dava açmak suretiyle çözüleceği, yasal süre içinde dava açılması, dava açılmaması halinde Tapu Sicili Tüzüğü’nün 85. maddesi hükmü gereği belgeye aykırı yazılımın veya tescilin düzeltilmesi için Müdürlük tarafından dava açılacağına ilişkin yazıların davalılara tebliğ edildiği, tapu müdürlüğüne süresinde başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır. TMK.nun 1007. maddesinden kaynaklanan hazinenin kusursuz sorumluluğu kapsamında, davacı idarenin böylesi bir davayı açmasında da hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur.Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar ... ve ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalılar ... ve ..."ün yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 20.49 TL. artan peşin harcın temyiz eden davalılara iadesine, 01/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.