Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5959
Karar No: 2018/10778
Karar Tarihi: 16.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/5959 Esas 2018/10778 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının avukatı olarak verdiği hizmetler nedeniyle ödenmeyen vekalet ücreti için icra takibi başlatmıştır. Davalı itiraz etmiştir. Mahkeme, önceki kararlarına atıfta bulunarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davacı vekili kararda icra inkar tazminatına hükmedilmediği gerekçesiyle temyiz talebinde bulunmuş, başka bir dilekçe ile de tavzih talebinde bulunmuştur. Mahkeme, hükmün açıkça yorumlanabileceği gerekçesiyle tavzih talebini reddetmiştir. Ancak, mahkeme tarafından ibraz edilen ek gerekçe, aynı zamanda infazda tereddüt yaratacak şekilde hazırlanmıştır. Daire, bu durumun yanlış olduğunu belirterek kararı düzeltmiş ve hükümlerin yeniden yazılmasını talep etmiştir. Kanunlara göre, hüküm fıkrasında taraflara verilen haklar sınırlandırılamaz ve değiştirilemez. 6100 Sayılı Kanun’un 305/2 maddesi uyarınca açıklanan gerekçe ile tavzih talebi reddedilebilir, ancak açıklanan şekilde ilave gerekçe yazılması usul ve yasaya aykırıdır. Karar, Humk’nun 440/III-1 maddesi uyarınca düzeltilemeyecek şekilde onanmıştır. Kanun maddeleri: 6100 Sayılı Kanun'un 305/2, Humk'nun 440/III-1.
13. Hukuk Dairesi         2018/5959 E.  ,  2018/10778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalının avukatlığını üstlenerek ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/658 esas sayılı davasını sonuçlandırdığı halde vekalet ücretini davalının ödemediğini, vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla icra takibi yaptığını, davalı tarafından icra takibine yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 01.12.2014 tarih, 2014/10654 esas, 2014/37919 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş; davacının tavzih talebinde bulunması üzerine mahkemece, ek kararla tavzih talebinin reddine karar verilmiş; ek karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, taraflar arasındaki vekalet ilişkisine dayalı olarak davacı tarafından verilen avukatlık hizmetleri nedeniyle doğan ücretin tahsiline ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma öncesi yapılan yargılama sonucu 01.11.2013 tarih 2010/826 esas, 2013/450 karar sayılı ilamı ile; davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine yapmış olduğu 47.083,00 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, asıl alacağın %40"ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dair verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizin 01.12.2014 tarih, 2014/10654 easas, 2014/37919 karar sayılı ilamı ile yanılgılı değerlendirme nedeniyle hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, karar verilmiş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine yapmış olduğu 74.602,11 TL alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin 74.602,11 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili, icra inkar tazminatına hükmedilmediği gerekçesiyle yasal süresinde temyiz talebinde bulunmuş ise de, 01.03.2018 tarihli dilekçe ile temyiz talebinden feragat ettiğini bildirmiş, aynı tarihli bir başka dilekçe ile de tavzih talebinde bulunarak, bozmadan önce hükmedilen %40 icra inkar tazminatının kesinleşmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda bu konuda bir hüküm kurulmadığını, gerekçeli kararın tavzih edilerek asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” yönelik gerekçeli karara hüküm eklenmesini istemiştir.
    Mahkemece, 02.03.2018 tarihli ek karar ile; 6100 Sayılı Kanunun 305/2 maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gerekçesiyle davacının tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup, bu gerekçe doğru ise de, aynı karar gerekçesinde; “bozma öncesi verilen kararda “asıl alacağın %40"ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” ilişkin kurulan hükmün Yargıtay tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde icra inkar tazminatının bozma sebebi yapılmadığı, hükmün bu şekilde kesinleştiği, bu nedenle bozmadan sonra verilen 05/12/2017 tarih, 2017/1 Esas 2017/458 Karar sayılı ilamda bu yönde yeniden hüküm tesis edilmesine yer olmadığına,” şeklinde gerekçeye yer verilmiş olması infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir. Ayrıca, Dairemizin bozma ilamında "bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir." denilmiş olup, icra inkar tazminatı yönünden davacı lehine kazanılmış bir hak söz konusu değildir. O halde, mahkemece, gerekçesinde, HMK.’nun 305/2 maddesi kapsamında açıklanan gerekçeyle davacının tavzih talebinin reddine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, açıklanan şekilde ilave gerekçe yazılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı tarafından temyiz edilen ve sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesinde yer alan “Dosyada yapılan inceleme neticesinde; Mahkememizin 2010/826 Esas, 2013//450 Karar sayılı ilamında, talepte bahsi geçen; “asıl alacağın %40"ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine"" ilişkin hükmün kurulduğu, Yargıtay" ca yapılan temyiz incelemesi neticesinde icra inkar tazminatının bozma sebebi yapılmadığı, hükmün bu şekilde kesinleştiği anlaşılmış olup, bu sefer bozmadan sonra Mahkememizce verilen 05/12/2017 tarihli 2017/1 Esas 2017/458 Karar sayılı ilamında bu yönde hüküm kurulmasına gerek görülmemiştir. Bahsedildiği üzere Mahkememizce verilen 2010/826 Esas, 2013/450 Karar sayılı kararda kurulan; "%40"ı oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" ilişkin hüküm Yargıtay temyiz incelemesinden geçmiş ve kesinleşmiştir, bu nedenle bozmadan sonra verilen karar da bu yönde yeniden hüküm tesis edilmemiştir.” ibaresinin gerekçeden çıkartılmasına, gerekçenin düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi