Esas No: 2021/39886
Karar No: 2022/8374
Karar Tarihi: 24.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39886 Esas 2022/8374 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekiye yönelik tehdit suçundan hapis cezası ile cezalandırıldı ancak gerekçeli kararda sanığın hakaret suçu işlediği belirtildiği için kanuna aykırılık oluştu. Bu nedenle mahkeme kararı bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere Adalet Bakanlığına sunuldu. Kanunlar olarak ise, Anayasanın 141/3. maddesi gereği tüm kararların gerekçeli olması gerektiği belirtilmiş, 5271 sayılı CMK’nın 230. maddesi ile hükmün gerekçesinde belirli hususların gösterilmesi gerektiği, ayrıca 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesine göre de hüküm sadece iddianamede unsurları gösterilen suç ve fail hakkında verilmelidir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Tehdit suçundan sanık ...'nin, basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılaması sonunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanun'un 106/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair ...Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: "... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarihli ve .... soruşturma, ... sayılı iddianamesi kapsamında yapılan incelemede; sanığın ... tarihinde müştekiyi telefonla arayarak "sana sokarım" şeklinde ifadelerde bulunması sebebiyle anılan Başsavcılığı'nın ... tarihli iddianamesi ile hakaret suçundan kamu davası açıldığı, iddianamenin metin kısmında şüphelinin tehdit suçunu işlediğinin belirtildiği ve açıklandığı, kamu davası açılması sonrası dosyanın ...Asliye Ceza Mahkemesinin ...esasını aldığı,
... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarihli ve ... soruşturma, ... sayılı iddianamesi kapsamında yapılan incelemede; sanığın... tarihinde müştekiyi telefonla arayarak "sana o ...'yı dar edeceğim, o ...'da yaşayamayacaksın" şeklinde ifadelerde bulunması sebebiyle, anılan Başsavcılığı'nın ... tarihli iddianamesi ile tehdit suçundan kamu davası açıldığı, anılan iddianamede sehven suç tarihinin ... olarak gösterildiği, sanığın müştekiye yönelen "sana o ...'yı dar edeceğim, o ...'da yaşayamayacaksın" şeklindeki sözlerinin ...Asliye Ceza Mahkemesinin ...esas sayılı dosyasında alınan ... tarihli bilirkişi raporu kapsamında tespit edildiği, ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında ... tarihinde tehdit suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarihli ve ... soruşturma, ... sayılı iddianamesinin kapsamının bu suç duyurusuna ilişkin olduğu, kamu davası açılması üzerine .... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı birleştirme kararının verildiği ve yargılamanın her iki iddianamede yer alan hakaret ve tehdit suçları yönünden ...Asliye Ceza Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasında yapılmasına karar verildiği,
Sanığın müştekiye yönelen "sana sokarım" ve "sana o ...'yı dar edeceğim, o ...'da yaşayamayacaksın" şeklindeki ifadelerinin bir kısmının tanık beyanı ve HTS incelemesi sonucu, bir kısmının ise bilirkişi inceleme raporu sonrası tespit edildiği gibi atılı suçların tarihinin esasen ... olduğu, birleşen dosyalar yönünden mahkemesince hakaret suçundan yargılamanın yapıldığı, gerekçeli kararda sanığın hakaret suçunu işlediğinin belirtildiği, hüküm fıkrasında ise sanığın tehdit suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla, hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasında isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62 nci maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesinde hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verileceği, hükme bağlamıştır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarih ve ... sayılı iddianamesi ile hakaret suçundan TCK'nın 125. maddesi ile cezalandırılması talebiyle açılan davanın .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin... esasıyla yapılan yargılaması esnasında alınan ... tarihli bilirkişi raporuna istinaden yaptığı suç duyurusu üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... tarih, ... sayılı iddianamesi ile TCK'nın 106/1. maddesi gereğince tehdit suçundan açılan davanın ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ...esaslı dosya ile birleştirilmesi üzerine yapılan yargılama neticesinde sanığın tehdit suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm kurulmasına karşın, gerekçede sanığın hakaret suçunu işlediği belirtilmek suretiyle CMK'nın 230. maddesine aykırı şekilde, hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu ve bu durumun aynı Kanun’un 289/1-g maddesine göre hukuka kesin aykırılık halini oluşturması nedeniyle, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.