Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10720 Esas 2019/5248 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10720
Karar No: 2019/5248
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10720 Esas 2019/5248 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Taraflar arasındaki bir trafik kazası sonucunda ortaya çıkan ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasında, davacılar baba ve anne için 500 TL maddi tazminat ve müvekkillerine ayrı ayrı 40.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır. Davalılar ise kazanın nedeninin kasksız sürüş ve çiçeklerin yola taşması olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, borçlar kanununa uygun olarak manevi zararın hak sahibine verilmesine kararı verilmesi gerektiğini belirtti ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğini açıkladı. Ancak, hakimlerin tarafların kusur durumlarını ve meydana gelen zararın ağırlığı ile birlikte ülkenin ekonomik koşullarını dikkate alarak manevi tazminatı takdir etmesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle, davacılar anne ve baba için takdir edilen manevi tazminatın daha yüksek olması gerektiğine hükmedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri, Borçlar Kanunu'nun 47. ve 56. maddeleri ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (22.06.1966 tarihli 7/7) olarak belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2016/10720 E.  ,  2019/5248 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili; davalı ...’ın sevk ve idaresindeki motosikletin 05.10.2012 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucu, motosikletin arka kısmında yolcu konumunda bulunan müvekkillerinden ... ve ..."ın çocukları ve diğer müvekkillerinin kardeşi olan Yunus Urhan’ın, hayatını kaybettiğini, ...’ın ölümü ile birlikte davacılar olan anne, baba ve kardeşlerinin maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak baba ... ve anne ...’ın her biri için 500,00 TL maddi tazminat ile müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 40.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili; mütevefa ...’un vefat etmesinin en önemli nedeninin uyarılara rağmen kask takmaması ve çiçeklere verilen suyun yola taşması olduğunu, Güvence Hesabı tarafından davacılara ödeme yapıldığını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.

    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile birlikte; davacı ... için 3.313,27 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 3.735,44 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 5.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın 05/10/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazası neticesinde meydana gelen ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi(TBK 56. mad) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)

    Yukarıda belirtilen hususlar, kusur durumu ve meydana gelen zararın ağırlığı da gözönüne alınarak davacı anne ... ile baba ... için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.