Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/272
Karar No: 2016/324
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/272 Esas 2016/324 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/272 E.  ,  2016/324 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 15.02.2012 gün ve 2011/578 E., 2012/14 K. sayılı karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 16.10.2012 gün ve 2012/7887 E., 2012/15155 K. sayılı kararı ile;
    (…Mahkemece davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen 25.01.2010 tarihli ilk hüküm davalının temyizi üzerine Dairemizin 2010/12996 E.-2011/8049 K. ve 15.06.2011 tarihli kararı ile davalı yararına bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında, "Davacı şirket ile dava dışı ... ... Diyaliz ve Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi Tic. ve Ltd. Şti. arasında akdedilen ve davalının müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ... Fiat Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş. Kredi ve Rehin Sözleşmesi’nin 12.maddesinde “...... Fiat Kredi alan tüketiciye başvurmadan kefil veya kefillerden borcun ifasını talep edemez.” denilmektedir. Mahkemece anılan sözleşme hükmünün gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına bozulmasına" denilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, bozma ilamından sonra taraflar arasında imzalanan ibra protokolüne de değinilerek, öncelikle asıl borçluyu takipten sonra takibin semeresiz kalması halinde davalıya başvurulabileceği, önceki mahkeme kararı ve takibin artık dayanağı kalmadığından davalının bunlarla ilgili olarak yaptığı protokolün de hükümsüz olduğu, dayanağı kalmayan hükmün icrası nedeniyle yaptığı ödemelerin de bir dayanağı kalmadığı belirtilerek itirazın iptali isteminin reddine, hüküm kapsamında davacı tarafa davalının ödediği paranın ve vekalet ücretinin de iadesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında 31.05.2011 tarihinde protokol düzenlenmiş olup, bu protokol uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, davalının cebri icra tehdidi altında olduğu kabul edilerek protokol hükümleri dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir...)
    gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, davacı ile dava dışı şirket arasında bağıtlanan kredi ve rehin sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak imzalayan davalı aleyhine girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacı yanca kanıtlanan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı

    yanca temyizi üzerine; Özel Dairece, davacı şirket ile dava dışı ... ... Diyaliz ve Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi Tic.ve Ltd.Şti. arasında akdedilen ve davalının müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ... Fiat Kredi Tüketici Finansmanı A.Ş. Kredi ve Rehin Sözleşmesi’nin 12.maddesinde “…... Fiat Kredi alan tüketiciye başvurmadan kefil veya kefillerden borcun ifasını talep edemez.” şeklindeki sözleşme hükmü gözetilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı verilmiştir.
    Yerel Mahkemece, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, asıl borçlu ile birlikte davalı kefilin takip edildiği, sözleşmedeki hükme değer verildiğinde asıl borçlunun öncelikle takibinden sonra, takibin semeresiz kalması halinde davalıya başvurulacağı sonucunun çıktığı ancak davalının dayanağı kalmayan ilk karar ve takip nedeniyle cebri icra baskısı altında protokol yapmasının itirazından vazgeçmeden hükümsüz olup hükmün icrası nedeniyle yaptığı ödemelerinin bir dayanağının bulunmadığı, bu nedenle davalının ödediği bedelin iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme kararını davacı vekili temyize getirmektedir.
    Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; aleyhine kurulan hükümden sonra, tehiri icra kararı almayan davalı kefilin, lehine kararın bozulması üzerine bozma kararından önce imzaladığı protokolün cebri icra tehdidi altında imzalanıp imzalanmadığı, buradan varılacak sonuca göre protokol hükümlerinin dikkate alınıp alınamayacağı noktasında toplanmaktadır.
    Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce tehiri icra kararı alamayan davalının, lehine bozmadan önce mahkemece verilen davanın kabulüne dair ilk karardan sonra cebri icra tehdidi altında protokolü imzaladığı gerekçesiyle davalının serbest iradesinden bahsedilemeyeceği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
    O halde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 16.03.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi