Esas No: 2019/9309
Karar No: 2022/121
Karar Tarihi: 13.01.2022
Danıştay 4. Daire 2019/9309 Esas 2022/121 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2019/9309 E. , 2022/121 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/9309
Karar No : 2022/121
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Ticaret Hizmetleri Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Ticaret Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, vergi inceleme raporuna dayanılarak haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığından bahisle re'sen tarh edilen 2009/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; davacı şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun değerlendirilmesinden; dış ticaret sermaye şirketi statüsünde olan davacı şirketin, ihracatlarının gerçek olmadığı, davacı şirketin bir sahte belge organizasyonunun merkezinde yer aldığı ve sahte belgeye dayalı alışları yurtdışındaki müşterilere hayali olarak satılmak suretiyle KDV iadesi elde etmek amacıyla faaliyet gösterdiğine ilişkin yeterli tespitlerin ortaya konulmuş olduğu, ayrıca şirket yönetim kurulu başkanı da yeminli mali müşavir olduğundan, şirkete ilişkin bu tespitlerin bilgisizlik veya öngörü eksikliği gibi nedenlerle açıklanması imkanı bulunmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihracat işlemlerinin gerçekten yapılmayıp, usulsüz beyanlarla yapılmış gösterildiği ve gümrük memurları şifrelerinin ele geçirilerek onaylandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı, davacının reel para akışı, milyonlarca dolarlık yıllara sari mal alımı dekontları, yurt içi mal alımları ve yurt dışı mal satışlarına dair dekontlar, döviz alım belgeleri, ihracat beyannamesi, faturalar, ihracat bedellerinin yurt dışından davacıya ödendiğine dair dekont dökümleri ile ihracat yaptığı hususunun resmi evraklarla ve Gümrük İdaresinde emtia muayenesi ile sabit olduğu, mahkemece delillerin toplanması talepleri karşılanmaksızın eksik inceleme ile karar verildiği, Muratbey Gümrük Müdürlüğünden alınan 2008,2009,2010,2011 yıllarına dair beyanname ile reel ihracat firması olduklarının kanıtlandığı, Gümrük İdaresinden kırmızı hattan, sıkı kontrol şartlarından geçerek Türk İhracat mevzuatına uygun olarak işlemlerinin gerçekleştirildiği, kötüniyetle hazırlanan raporla; gümrük memurlarının e-imzaları kırılarak ihracat evrakı oluşturulduğu gibi gerçek dışı iddialarla işlem yapıldığı oysa davacı hakkında elektronik şifre çalmak suçlamasıyla şikayet ve açılmış ceza davası olmadığı, gümrük memurunun ifadelerinden asılsız ve dayanaksız suçlamalarla yapılan işlemler nedeniyle faal ve gerçekten ihracat yapan 10 ila 20 arası işçisi olan, 3 katlı binada faaliyet gösteren, mal ve hizmet üreten firma oldukları, kendilerine mal veren tedarikçi alt firmaların bir çoğu hakkında sahte fatura düzenlemediklerine dair mahkeme kararları bulunduğu, 2-3 yıl zarfında yurt dışı alıcılarınca taraflarına 15.547.298,78 TL lik ihracat bedeli alışına ilişkin 131 tane nakit dekontu, ihracat beyannamesi, döviz alım belgesi ve faturası sundukları dolayısıyla sahte belge organizasyonu merkezinde bir firma olmadıklarının ispatlandığı belirtilerek İstinaf Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ...TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.