Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9960 Esas 2020/3195 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9960
Karar No: 2020/3195
Karar Tarihi: 08.06.2020

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/9960 Esas 2020/3195 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2019/9960 E.  ,  2020/3195 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açılanmasıyla 765 sayılı TCK"nın 459/3, 459/son. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 765 sayılı TCK"nın 459/3-son. maddeleri gereğince 1 ay 15 gün hapis ve 110 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.09.2010 tarihli ve 2010/327-2010/1124 sayılı kararının 23.11.2010 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içinde 18.01.2013 tarihinde 5809 sayılı kanununa muhalefet etme suçunu işlediği, Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.02.2015 tarih ve 2014/688-2015/147 sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 24.02.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine temyize konu dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.09.2015 tarihli ve 2015/277-2015/546 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 765 sayılı (mülga) Türk Ceza Kanununun 459. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran aynı kanunun 102/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 14.06.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4.ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı, inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün sair yönleri incelenmeksizin, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.