20. Hukuk Dairesi 2016/9358 E. , 2018/4071 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : Orman Yönetimi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03/11/2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan Orman Yönetimi vekili Av.... ile karşı taraftan Hazine vekili Av.... ile ... vekili Av.... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 21/01/2013 tarihli dilekçesiyle, tapuda vekil eden adına arsa niteliğiyle kayıtlı ... köyü 158 ada 16 parsel sayılı 551,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine 30/09/2011 tarih 7848 yevmiye numarasıyla özel orman şerhi konularak malikin mülkiyet hakkının sınırlandığını belirterek 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 24/02/2015 tarihli harçlandırılmış dilekçe ile tazminat miktarını 65.150,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı Hazine, zamanaşımı süresinin dolduğu, taşınmazın tapu kaydına özel orman şerhi konulmuş olması nedeniyle davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı iddiasıyla tazminat istenmesi, aynı zamanda tapusunun elde tutulmasının hukuk mantığına aykırı olduğu iddiasıyla davanın reddini savunmuştur.
Dahili davalı ... Yönetimi, taşınmazın halen davacı adına tapu sicilinde kayıtlı olduğu, kamulaştırmasız el atmadan söz edilemeyeceği, orman tahdidinin iptali için öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Hazineye yönelik davanın husumet nedeniyle reddine, Orman Yönetimine yönelik davanın kabulüne, 65.150,00 TL’nın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle Orman Yönetiminden alınarak davacıya ödenmesine, 158 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu sicilinde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesine konulan özel orman şerhi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine yöneliktir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 13/10/1995 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece tazminat istemli davada; Orman Yönetimi bakımından açılan davanın kabulüne; Hazine bakımından açılan davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve kanuna uygun değildir.
-2- 2016/9358-2018/4071
Şöyle ki; çekişmeli 158 ada 16 parsel sayılı, arsa niteliğindeki taşınmazın ilk geldisi olan 365 parsel sayılı taşınmazın 1958 yılında yapılıp kesinleşen tapulama sırasında Kasım 1949 tarih 26 numaralı tapu uygulanarak 27740 m² yüzölçümüyle, çalılık niteliğiyle Ömer Gürbüz adına tespit ve tescil edildiği,1996 yılında intikalen Halit Gürbüz, Hatice Koçal, Fatma Saral ve davacı ... adına ¼ er payla tescil edildiği, Halit Gürbüz"ün ¼ payının 2009 yılında intikal ile Tenzile, Halil, Halide, Meral’e geçtiği, tapu kaydına 30/09/2011 tarih 7848 yevmiye numarası ile özel orman şerhi konulduğu, 1996 yılında imar uygulaması ile 158 ada 1 ila 16 ve 159 ada 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8 ,9 parsellere gittiği (06/12/1996 tarih 5195 yevmiye), yani çekişmeli 158 ada 16 parsel sayılı 551 m² yüzölçümündeki arsa niteliğindeki taşınmazın imar uygulaması ile oluştuğu ve halen davacı ... adına kayıtlı olduğu, davacının özel orman olarak sınırlandırma işlemine karşı herhangi bir itirazda bulunmadığı ve özel orman durumu kesinleşerek tapuya şerh edildiği, özel orman niteliğindeki taşınmazların maliklerinin mülkiyet ve tasarrufunda bulunduğu, dairenin ve Yargıtayın yerleşik uygulamaları gereğince; mülkiyet hakkının zarara uğradığından söz edilebilmesi için tapu kaydının iptali sonucunda doğmuş bir zararın olması gerektiği, ancak somut olayda böyle bir zararın sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının halen kayden maliki olduğu taşınmazın tapu kaydına, 6831 sayılı Kanunun 52 ve devamı maddeleriyle ilgili idari bir kısıtlama niteliğinde bulunan özel orman şerhi konulmuş olmasının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan ve devletin sorumluluğunu gerektiren bir eylem olmadığı ve bu nedenle tazminat istemiyle dava açmakta hukuki yararın bulunmadığı açıktır.
Hal böyle olunca, TMK"nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabul edilmiş olması isabetsizdir.
Kabule göre de; bir an için davacının TMK"nın 1007. maddesi gereğince tazminat talep etme hakkı bulunduğu düşünülse bile; 4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazinenin sorumlu olduğu, Orman Yönetimi hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, Hazine hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, Orman Yönetimi hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1100,00 TL vekalet ücretinin davalı Hazine ve davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren Orman Yönetimine verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/05/2018 günü oybirliği ile karar verildi.