8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/901 Karar No: 2016/17445 Karar Tarihi: 26.12.2016
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/901 Esas 2016/17445 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/901 E. , 2016/17445 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiğini iddia ederek, icra emrinin iptalini talep etmiş, Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin reddine karar verilmiş olup hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 3095 sayılı Yasa"nın 2. maddesi aynen “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrütte düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1"inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası"nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur...” şeklinde düzenlenmiştir. İcra takibinin dayanağı ... 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... sayılı ilamı ile ‘‘...11.000,00 TL’nin 26.11.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 2/2. maddesi gereğince avans faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine...’’ karar verilmiştir. O halde Mahkemece, anılan Yasa maddesi doğrultusunda belirlenen; avans faiz oranlarına göre faizin hesaplanması gerekir. Denetime açık olmayan oranlarla ve takip tarihinin 09.12.2013 yerine 02.09.2013 tarihi alınarak hazırlanan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.