Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık ile mağdur arasında önceye dayalı husumet bulunması, olay günü de mağdurun sanığın annesini ve oğlunu darp ettiğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 2-Sanık hakkında yaralama suçundan 5237 sayılı TCK"nın 86/2. maddesi gereğince hükmolunan "6 ay" hapis cezasından, TCK"nın 86/3,a,e maddesi gereği (1/2) oranında artırım yapılırken "9 ay" hapis cezası yerine " 12 ay" hapis cezasına; devamla TCK"nin 62. maddesi gereği (1/6) oranında indirim yapılırken, ""7 ay 15 gün" hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak ""10 ay"" hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini, 3-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.