Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/41221
Karar No: 2022/8651
Karar Tarihi: 28.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/41221 Esas 2022/8651 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Kararda, sanığın hakaret, tehdit ve yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verildiği ancak birçok hukukî hataya yer verildiği belirtilmiştir. Özellikle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda cezanın kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırılması gerektiğine, sanığın polis memuru olan mağduruna görevinden dolayı hakaret etmesi durumunda 125/3-a maddesi gereği hüküm verilmesi gerektiğine, somut olayda TCK’nın 125/3-a maddesinde düzenlenen hakaret suçu ile katılan ...’e yönelik kasten yaralama ve hakaret suçlarının mağdurlarının farklı olması karşısında uzlaştırma işlemlerinin gerektiğine ve hükümden sonra yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağına vurgu yapılmıştır. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde açıklanman istenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 43. maddesi (zincirleme suç)
- TCK'nın 125/3-a maddesi (hakaret ve polis memuruna hakaret suçları
4. Ceza Dairesi         2021/41221 E.  ,  2022/8651 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Olay günü sanığın, katılan ...’e söylediği kabul edilen sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
    2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere, TCK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; "Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır" hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve aynı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın kanunun 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür.
    Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda; sanığın katılan ...’a hakaret ettikten kısa bir süre sonra katılan ...’e hakarette bulunduğu, sonrasında hastane polis noktasına giderek katılan ...'ya hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, aynı olayın devamı kapsamında aynı yer ve zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilen hakaret eylemlerinin, hukuken tek bir fiille gerçekleştirildiği, sanık hakkında, TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tek ceza verilip, bu cezanın aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Sanığın polis memuru olan mağdur ...'ya karşı görevinden dolayı hakaret etmesine karşın sanık hakkında TCK'nın 125/3-a maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4- Sanığın, katılan ...’e yönelik tehdit suçundan kurulan hükümde "sözlerin kavga sırasında kızgınlıkla söylendiği" şeklindeki yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi,
    5- Katılan ...’in, 27/05/2015 tarihli duruşmada kendisini yaralayan kişinin ... olduğunu beyan etmesi karşısında, sanık ...’ın mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu CMK'nın 230/1-b maddesi gereğince açıklanmadan yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
    6- Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile değişik CMK'nın 253. maddesinin maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağının hüküm altına alındığı, somut olayda, TCK’nın 125/3-a maddesinde düzenlenen hakaret suçu ile katılan ...’e yönelik kasten yaralama ve hakaret suçlarının mağdurlarının farklı olması karşısında, anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK'nın 253. maddesi gereğince sanığın katılan ...’e yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve katılan sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi