Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1410
Karar No: 2019/7352
Karar Tarihi: 06.11.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1410 Esas 2019/7352 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/1410 E.  ,  2019/7352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı- karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine asıl davada 27.10.2014 gününde karşı davada davacı aleyhine 08/12/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve ikinci kademede tazminat, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın- karşı davanın reddine dair verilen 03/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ikinci kademedeki istem tazminata ilişkin olup karşı dava temliken tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı- karşı davalı vekili, davacının 338 ada 11 parsel sayılı taşınmazın, davalının 338 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıya ait parsel üzerinde yapılan inşaat sırasında binanın 15 m2"lik kısmının davacı taşınmazına tecavüz ettiğini, çekilen ihtarların sonuçsuz kaldığını beyanla öncelikle müdahalenin men"i, kal ve ecrimisil ile ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalı- karşı davacı vekili, davalının iyiniyetli olduğunu, inşaat için uygunluk onayı veren belediyenin kusurlu olduğunu, davacıya ait taşınmaz üzerinde inşaatın kurulu olduğu kısmın mülkiyetinin davalıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davacıya ait taşınmazın dava tarihinden sonra 3. kişinin mülkiyetine geçtiği gerekçesiyle "Konusuz kalan davanın ve karşı davanın reddine" karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmişlerdir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683. maddesine göre "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Taşınmaz malikinin katlanma yükümlülüğü tamamen mülkiyetin içeriğinden doğmaktadır. Mülkiyet geniş haklar, buna bağlı yetkilerin yanında, söz konusu ödevlerle birlikte bir bütündür. Anayasanın 35. maddesinde de mülkiyet hakkının kamu yararına sınırlandırılabileceği ve mülkiyet hakkının toplum yararına aykırı kullanılamayacağı öngörülmüştür.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.
    Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
    Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir.
    Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında davacıya ait 338 ada 11 parselin tapu kayıt maliki değiştiğinden bahisle dava ve karşı davanın reddine karar verilmiş ise de; hükme esas alınan tapu kaydı ...,... 11 parsele ait olup dava konusu taşınmaz ...,... ada 11 parseldir. Dosyada yer alan Gürsu Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 28.02.2019 havale tarihli yazısına göre ... Mahallesinde kain olan 338 ada 11 parsel 02.10.2015 havale tarihli işlem ile ifraz görmüş, 338 ada 12 ve 338 ada 13 parsele ayrılmıştır. Bunlardan 338 ada 12 parselde davacı ... halen malik olduğundan davacının dava dilekçesindeki talebi hakkında araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın ve karşı davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi