22. Hukuk Dairesi 2017/24722 E. , 2019/19065 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... Bakanlığına ait Hastanede değişen alt işverenler bünyesinde 01/02/2000-01/11/2013 tarihleri arasında çalıştığını, temizlik görevlisi olarak işe alınmasına rağmen ameliyathane personeli olarak çalıştırıldığını, ücretinin yemek ve yol yardımı hariç brüt 1200 TL olduğunu, tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, 01/11/2013 tarihinde emekli olmasına rağmen haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının haftalık 45 saati aşmayacak şekilde olacak şekilde vardiyalı çalıştığını, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, işi emeklilik sebebiyle bırakıp bırakmadığının izaha muhtaç olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, asıl işverenin davalı Bakanlık olduğunu, davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini, kıdem tazminatı alacağından asıl işverenin sorumlu olduğunu, davacının çalıştığı işyerinin resmi kurum olması sebebiyle fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışması yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... Bakanlığının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının kullanılmayan 171 gün yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının on üç yıldan fazla olan hizmet süresine göre 224 gün izne hak kazandığı, bu iznin 53 gününü kullandığı, 171 gün kullanmadığı izin hakkı bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Davacının, işyerinde çalıştığı on üç yılı aşan hizmet süresince sadece 53 gün izin kullandığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılmalı, yıllık izne yönelik beyanları alınarak sonucuna göre davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Mülga 1475 sayılı İş Kanununun halen yürürlükte bulunan 14. maddesine göre bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin bağlı bulundukları kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshedilmesi halinde yahut mülga 506 Sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle, işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet aktinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. (1475 Sy K. m. 14/1-4 ve 5)
Somut olayda davacı 01.11.2013 tarihinde emekli olmasına rağmen yasal haklarının ödenmediğini ileri sürmüş, mahkemece davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, dosyada davacının yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı veya Kuruma başvurduğuna dair herhangi bir belge bulunmadığı, ancak davacının yaş dışı emeklilik koşulları olan 15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme gün sayısı şartlarını taşıması halinde kıdem tazminatına hak kazanabileceği varsayımı ile kıdem tazminatı hesaplanmıştır. Diğer taraftan dosyada davacının, davalı ... Temizlik ..Limited Şirketine hitaben yazdığı tarihsiz dilekçede “31.10.2013 tarihinde kendi isteğim ile işten ayrılmak istiyorum” şeklinde beyanı bulunmakta olup, bu belge hakkında davacı asilin beyanı alınmamıştır. Dosyada kapsamında davacının fesih tarihine ilişkin işten ayrılma bildirgesi bulunmamakta olup, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının eksiksiz olarak dosyaya getirtilmemesi de hatalıdır. Mahkemece belirtilen yönlerden araştırma yapılmadan, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir. Öncelikle davacı asil çağrılarak yukarıda belirtilen tarihsiz belge altındaki imza ve belge içeriği konusunda beyanı alınmalı, davacının beyanına göre gerekli olduğu takdirde fesih tarihi itibariyle mülga 1475 sayılı Kanunun 14/1 maddesinin 4. bendine göre yaşlılık aylığı alma koşullarını taşıyıp taşımadığı yahut 5. bendine yaş dışı koşulları sağlayıp sağlamadığı bakımından araştırma yapılmalıdır. Mahkemece Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilmeden ve davacının fesih gerekçesi açıklığa kavuşturulmadan varsayıma dayalı olarak, ‘emeklilik sebebiyle’ kıdem tazminatına hak kazanıldığı sonucuna varılması hatalıdır.
Ayrıca, mülga 1475 sayılı Yasanın halen yürürlükte bulunan 14’üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir. Mahkemece yapılacak inceleme sonucunda kıdem tazminatına hükmedildiği takdirde, anılan yasal düzenleme göz önünde tutularak faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.
4-Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı bir başka uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece davacının tüm ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı ...’nin davacı ile aynı dönemde işyerinde çalıştığı tespit edilmiş olup, tanığın işverene karşı açtığı davada dini bayramlarda iki gün çalışmadığı, diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmiştir. Eldeki davada, emsal dosya dikkate alınarak değerlendirme yapılması dosya kapsamına uygun düşecektir. Bu itibarla davacının, Dairemizin emsal 2017/16387 E. sayılı dosyasında olduğu gibi, dini bayramlarda iki gün çalışmadığı kabul edilmeli, bu kabule göre hesaplanan ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı hüküm altına alınmalıdır.
Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 15.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.