23. Hukuk Dairesi 2016/1927 E. , 2017/1152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itirazın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, borçlular .... ve .... hakkında.... İcra Müdürlüğü"nün 2010/1911-1912-2268 ve 2269 E. sayılı takip dosyalarında icra takibi yaptıklarını, borçlu ...."ın ....ilçesi ....köyü .... parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin haczedildiğini, icra yolu ile satıldığını,....İcra Müdürlüğü"nün 2010/8202 E. sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlendiğini, 1, 2 ve 3. sırada davalı ..."ın, 4. sırada ..."ın, 5. sırada ..."ün olduğunu, paranın 1, 2, 3 ve 4. sıra arasında garameten paylaştırıldığını, kendilerinin hacizlerinin daha önce olduğunu ve davalılar.... ve ..."ın borçlulardan alacaklarının olmadığını, alacaklarının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesi"nde sıra cetveline şikayet yoluna başvurması gerektiğini, sıra cetvelinin tamamen doğru olduğunu, hiç bir alacaklının hakkının çiğnenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, ileri sürülen konuların icra mahkemelerinin konusu içerisine girip genel mahkemelerde dava konusu edilemeyeceğini, sıra cetveline karşı dava yolunun genel mahkemelerde, şikayet yolunun ise İcra Mahkemeleri"nde itiraz edilebileceğini, sıra cetvelinin kanuna uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacının davasının haksız ve yersiz olduğunu, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, müvekkilinin alacağını bir başkasına temlik ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 07.04.2014 tarih ve 2014/2926 E., 2014/2677 K. sayılı ilamıyla, davacının sıra cetvelinde muvazaaya yönelik iddiasından vazgeçilmemesine rağmen, bu yönde açıklama yapılmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, icra takibinin dayanağı olan borçluların düzenlemiş olduğu bonolardaki alacakların gerçek olduğu, davalı ..."ün alacağının kira ilişkisine ait olduğu, kira ilişkisinden dolayı tahliye davalarının dosyalarının mevcut olduğu, yine ..."ın alacağı ile ilgili olarak da temlik aldığı ....."ün borçlular ile ortak iş yapma konusunda anlaştıkları, ....Hastanesi yanında Ecza deposu yapılması konusunda anlaştıkları ve borçlulara nakit olarak borç para verdiği, hatta bunun karşılığında taşınmazlara ipotek koydurduğu, buna rağmen sonradan işyerini açamadıkları ve aldıkları para karşılığında icra takibine konu olan senetlerin düzenlendiği, yine alacaklılardan ..."ın da eczacı olan borçluların kredi borçlarını kapatmak amacı ile nakit para verdiği, borçluların parayı aldıktan sonra bankaya olan ipotek borçlarını kapattıkları, bunun karşılığında borçluların icra takibinin dayanağı olan bonoları düzenleyerek alacaklılara verdikleri, bununla ilgili iddiaların soruşturma dosyalarındaki dilekçelerinde borçluların ..."dan borç aldıklarını kabul ettikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.