4. Ceza Dairesi 2015/27833 E. , 2020/6069 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık ..."in yokluğunda verilen 2011/458 Esas, 2012/491 Karar ve 23/10/2012 tarihli erteli hapis cezasına ilişkin gerekçeli kararın sanığın en son bildirdiği adrese Tebligat Kanununun 21/1. maddeye göre çıkarılan tebliğde "adreste ikamet eden..."in muhatabın adresten ayrıldığını sözlü olarak beyan etmesi üzerine tebliğ evrakı mercine iade" şeklinde şerh düşürüldüğü", daha sonra sanığın MERNİS adresine 21/2"ye göre tebliğ edildiği sanığın temyiz etmemesi üzerine kararın 31.12.2012 tarihinde kesinleştirildiği, sanığın bildirdiği adrese 21/1. maddeye göre yapılan tebliğde, adresten muvakkaten mi daimi olarak mı ayrıldığı, muvakkaten ayrılmış ise, adreste geçici olarak bulunmama sebebinin yer almadığı, beyanı ve ismi alınan kişinin imzasının alınmadığı veya imzadan çekinme durumu varsa, bu hususun tespit edilmediği, yapılan tebliğde ise bu hususların tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmediği, bu nedenle usulüne uygun şekilde sanığa tebliğ de edilmeyen 23/10/2012 tarihli hükmün kesinleşmediği ve hükümde belirtilen 3 yıllık denetim süresinin başlamadığı, bu sebeple denetim süresi içerisinde işlenen 01/10/2015 tarihli temyiz isteminin reddine dair karar kaldırılarak, 23/10/2012 tarihli hükme yönelik dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Silinme koşulları oluşmuş sabıka kaydı bulunan sanık hakkında, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları olumlu bulunarak takdiri indirim uygulanmasına ve bir daha suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmamasına ilişkin karar verilmesi sırasında "ileride bir daha suç işlemeyeceği konusunda kanaat gelmediği" şeklindeki gerekçe ile hükümde çelişki yaratılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
a-Sanığa yükletilen tehdit suçundan temel ceza alt sınırdan belirlenmesine karşın, erteleme nedeniyle TCK"nın 51/3. maddesi gereğince, denetim süresinin gerekçe gösterilmeksizin 3 yıl olarak uygulanması,
b-5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı uzun süreli hapis cezası ertelenen sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
c-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.