11. Hukuk Dairesi 2019/1209 E. , 2019/4812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davada Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nce verilen 23.05.2018 gün ve 2018/İHK-4058 sayılı karar, davacı/başvuru sahibi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, saklanmak üzere tevdi edildiği İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından temyiz incelemesi duruşmalı yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, duruşması için belirlenen 25.06.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı/hakem heyetine başvuran vekili; İnşaat All Risk Sigorta poliçesi kapsamında üçüncü şahıslara verilen zararların da teminat altına alındığını, müvekkilinin inşaat faaliyeti esnasında gerçekleşen göçme sonucu komşu parselde yer alan sanayi sitesinde üçüncü kişilere ait işyerlerinin bulunduğu yapılarda ve yol ve altyapıda hasar meydana geldiğini ileri sürerek 3.000.000,00 TL zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı/karşı taraf vekili; davacının aynı iddialarını daha önce hakem huzurunda uyuşmazlık konusu yaptığını, söz konusu dosyanın Bölge Adliye Mahkemesinde bulunduğunu savunarak derdestlik itirazında bulunmuş, ayrıca sigortalının bilerek sebep olduğu zararların teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti; derdestlik nedeniyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş, karara başvuru sahibi itiraz etmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti; Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinde derdest bulunan dosyada başvuru sahibinin aynı sebepleri yargılama konusu yaptığı ve eda talepli başvuruda bulunduğu, hakem heyetince de hüküm kurulduğu ve ayrıca düzenlenen zeyilnamenin geçersiz olduğunun da ifade edildiği, bu durumda ilk yargılama bakımından da uyuşmazlık konusu içerisine başvuru sahibinin uğradığı zararlar ile üçüncü kişilere verilen zararlar dahil edilmiş olduğundan, önceki yargılama tamamen sonuçlanmadan derdestlik nedeniyle yargılamaya yapılamayağı gerekçesiyle itiraz başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı/başvuru sahibi vekili temyiz etmiştir.
Talep, İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi kapsamında yer alan 3. şahıs mali mesuliyet teminatına dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davacı, işbu davada poliçe kapsamında 3. kişilere verdiği zarar nedeniyle zeyilnameyle arttırılan 3.000.000TLyi talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun usulden reddine karar verilmiş, itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, aynı
poliçeyle ilgili olarak 3. kişilere verilen zararlara ilişkin daha önceden de hakem heyetine başvuru yapıldığı ve söz konusu kararın henüz kesinleşmeyip derdest olduğu, ayrıca zeyilnamenin de geçersizliğine karar verildiği gerekçesiyle itiraz başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Derdestlik 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ı maddesinde olumsuz dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre önceden açılmış bir dava devam etmekte iken aynı konuda yeniden dava açılamaz, buna rağmen açılırsa yeni dava usulden reddedilir. Bunun için, aynı davanın iki kere açılmış olması ve birinci ile ikinci davanın aynı olması gerekir. Aynı dava olduğunu söyleyebilmek için, birinci ile ikinci davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Mahkeme, yaptığı, inceleme sonucunda, iki davanın taraflarının, konularının ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varırsa ikinci davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verir.(KURU, Baki; İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları,2017,s.140-141)
Hakem heyetine yapılan başvuru üzerine, davalı cevap dilekçesinde derdestlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece, işin esasına girilmeden önce dava şartı olan derdestlik itirazının incelenerek davanın derdest olup olmadığının tespiti gerekir. Ancak, hakem heyetince, derdestlik ile birlikte işin esasına da değinilmiş ve zeyilnamenin önceki açılan davada geçersizliğine karar verildiği, işbu davada zeyilnameyle arttırılan tutarın talep edildiği, zeyilnamenin geçerliliğinin tartışmalı olduğu gerekçesine yer verilmiştir. Ayrıca hakem heyetine yapılan önceki tarihli başvurunun derdest olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş ise de, söz konusu hakem heyeti dosyası yeterince incelenmemiştir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, davacı, hakem heyetine ilk başvurusunda 3. kişilere verdiği zarar nedeniyle 750.000TL talep etmiş, hakem heyetince davacının 3. kişilerin zararını gidermek amacıyla ödeme yaptığını belgelerle ispat edemediği, bu aşamada tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle bu talebe ilişkin başvurusunun reddine karar verilmiştir. Hakem Heyetine yapılan ilk başvuruda, zeyiledilen 3.000.000 TL talep edilmemiş olmasına rağmen, hakem heyeti aynı zamanda zeyilnamenin de geçersizliğine karar vermiştir. Ancak, bu durumda, mahkemece gerektiği takdirde, 750.000TL tutar yönünden ilk başvurunun sonucu beklenip, başvurunun 3. kişilerin zararını gidermek amacıyla ödeme yapılmamış olması nedeniyle reddedildiği gözetilerek işbu davada sonradan ödeme yapıldığı ve bu suretle zararın gerçekleştiği iddia edilmiş olduğu takdirde, sonraki tarihli işbu davanın 750.000TL yönünden dahi derdest kabul edilemeyeceği de kabul edilmelidir.
O halde, mahkemece, taraflar arasındaki önceki tarihli hakem heyeti dosyası getirtilip, talep, talep tutarı, hukuki sebepler ve hakem heyetinin red gerekçesi de incelenerek dava şartı olan derdestliğin söz konusu olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden yazılı gerekçeler İtiraz Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti"nin 23.05.2018 gün ve 2018/İHK-4058 sayılı kararının BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.