13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10152 Karar No: 2019/11045 Karar Tarihi: 25.06.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/10152 Esas 2019/11045 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkumiyet almış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ancak, denetim süresi içinde yeni bir suç işlemiş ve bu nedenle hükmün açıklanması kararı verilmiştir. Sanık, tehdit ve hakaret suçlarından da yargılanmıştır. Tehdit suçu, TCK'nın 106/1 maddesi tarafından tanımlanmıştır ve sanığın bu suçu işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunla sonradan yürürlüğe giren kanunlar farklıdır. Bu nedenle, lehine olan kanun uygulanarak uzlaşma kapsamında kalması gerekmektedir. Hakaret suçu, TCK'nın 125/1-2 maddelerinde düzenlenmiştir ve sanığın üzerine atılı her iki suç yönünden de uzlaştırma işlemi yapılması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK 106/1, TCK 125/1-2, TCK 7/2, 5237 sayılı TCK, 6763 sayılı Kanun, CMK 253.
13. Ceza Dairesi 2018/10152 E. , 2019/11045 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde işlediği Mersin 16. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25.02.2015 tarih ve 2015/39-125 E.-K. sayılı ilamı ile mahkumiyetine ilişkin kararında belirtilen 5237 sayılı TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde tanımı yapılan “vücut bütünlüğüne yönelik tehdit” suçunun hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kalması, yine 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 3. fıkrasının 2. cümlesi gözetilerek tehdit suçu ile birlikte işlenen TCK"nın 125/1-2. maddesinde düzenlenen “hakaret” suçu yönünden de 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü uyarınca 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre (sanığın üzerine atılı her iki suç yönünden de) uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın yeniden değerlendirilmesi lüzumu karşısında, ihbara konu hakaret suçuna ilişkin belirtilen işlemlerin akıbetinin mahkemesinden sorulup sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu, 2-Yargıtay incelemesine tabi olan ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanan hüküm olması karşısında; 5271 sayılı CMK"nın 230 ve 223. maddeleri gereğince kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçe ile hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan önceki karara yollama yapılmak suretiyle Anayasa"nın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232, ve 289/1-g (1412 sayılı CMUK"un 308/7) maddelerine aykırı davranılarak hükmün gerekçesiz bırakılması, 3-Hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.