Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39434
Karar No: 2018/10756
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39434 Esas 2018/10756 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2015/39434 E.  ,  2018/10756 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R
    Davacı, sol dizinde ağrı ve hareket kısıtlılığı şikayeti ile 17.04.2012 tarihinde davalı hastaneye başvurduğunu, yapılan tetkik ve tahliller sonucu sol dizinde menisküs yırtığı saptandığını ve ameliyata alındığını, davalı doktorun anestezi uzmanı olduğunu, ameliyat sırasında lokal anestezi uygulandığını ve bu amaçla sol kasığından uyuşturucu iğne yapıldığını, ameliyat sonrası 18.04.2012 tarihinde taburcu edildiğini, ancak sol ayağında tahribat oluştuğunu ve aksamaya başladığını, bu nedenle 03.05.2012 tarihinde yeniden aynı hastaneye başvurduğunu ve yapılan tetkik ve tahliller sonucu sol bacak kaslarında ileri derecede tahribat olduğu ve tedavi görmesi gerektiğinin belirlendiğini, son olarak Kocaeli Devlet Hastanesininden alınan 12.06.2012 tarih ve 1587 sayılı Özürlü ... Kurulu Raporu ile %8 oranında özürlü olduğunun belirlendiğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.500,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan dayanışmalı olarak tahsilini istemiştir.
    Davalılar, davalıya uygulanan tedavinin tıp kurallarına uygun olduğunu, ortaya çıkan durumun komplikasyon olup, herhangi bir kusurlarının söz konusu olmadığını savunarak davanını reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ve olayların akış şekli gözetilerek takdiren 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davacının maddi tazminat isteminin reddine yönelik temyiz itirazları yönünden; dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın temeli, doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76.md., 6100 sayılı HMK. 33.md.). Dava, davalı ... hastane ve doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. 386, 390. md.). Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır.(BK.390/11) vekil, özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafifte olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi çalışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve orada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini göz önünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı en emin yolu tercih etmelidir. Gerçekte de mesleki bir ... gören; doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titizlik ve özen göstermeyen bir vekil, BK. 394/1 uyarınca vekâleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.
    Somut olayda, davacının davalı hastanede anestezi uygulanarak ameliyat edildiği ve ameliyat sonrasında sol ayağında tahribat oluşarak aksamaya başladığı sabittir. Yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 09.07.2014 tarihli raporunda; “..Dizde oluşan menisküs yırtığının tedavisinde cerrahinin kullanılabileceği, bu tür ameliyatlar için anestezi yöntemi olarak siyatik ve femoral sinir bloğunun uygulanabileceği, bu sinir bloğu için kullanılan iğnelerin ve anestezik ilaçların doku içi yayılımı ile nadir de olsa sinir hasarına neden olabileceği, dava konusu olayda kişiye sol menisküs yırtığı tanısı konulduğu ve ameliyata alındığı, anestezi yönetemi olarak siyatik + femoral sinir bloğunun yapıldığının belirlendiği, ameliyat sonrasında sinir bloğu yapılan sinirlerde motor ve duyu kaybı oluştuğunun anlaşıldığı, kişide sinir bloğu sonrasında oluşan sinir hasarı tablosunun her türlü özene rağmen oluşabilen her hangi bir tıbbi kusur ya da ihmal izafe edilemeyen “komplikasyon” olarak nitelendirildiği, kişiye konulan tanı, uygulanan anestezi yönteminin, yapılan ameliyatın, anestezi için kullanılan ilaçların ve oluşan komplikasyonun yönetiminin tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, kişinin tedavisinde görev alan ... çalışanlarına atfı kabil kusur tespit edilmediği” yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece, söz konusu rapor doğrultusunda davacının tanı ve tedavisinde görev alan ... çalışanlarına kusur yüklenemediği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; eğer davalı taraf davacıya o uyuşturucu iğneyi yapmamış olsalardı bu sonucun ortaya çıkmayacağı, o halde davalıların eylemi ile davacıdaki manevi hasar arasında mantıki nedensellik bağı bulunduğu, davalı hekimin bu sonucu yarattığı, davacı hastada oluşan manevi zarar ile tıbbi müdahalede bulunan doktorun eylemi arasında uygun nedensellik bağının mevcut olduğu gerekçesi ile manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; manevi tazminata hükmedilebilmesi için yalnız eylem ile ortaya çıkan sonuç arasında illiyet bağı bulunması yeterli olmayıp, bunun yanında diğer şartların da bulunması gerekmektedir. Buna göre gerek maddi gerekse manevi tazminata hükmedilebilmesi için ortada hukuka aykırı bir eylem, bir zarar, bu zarar ile eylem arasında illiyet bağı ve kusur bulunmalıdır. Mahkemece, Adli Tıp raporu ile ... çalışanlarına kusur yüklenmediği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin reddine karar verildiğine göre yine aynı gerekçe ile manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    3-Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verildiği halde davalı yararına tek bir vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ne var ki; karar tarihinde yürürlükte olan ...Ü.T"nin 10/4. maddesi uyarınca manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir. O halde, mahkemece, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden kabul ve red oranı gözetilerek davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    4-Davacının manevi tazminat talebine ilişkin temyiz itirazları yönünden; bozma nedenine göre bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    5-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının maddi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (4) ve (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının manevi tazminat talebine ilişkin temyiz itirazları ile davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 136,00 TL harcın istek halinde davalılara, 27,70 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi