8. Ceza Dairesi 2018/10299 E. , 2019/10270 K.
"İçtihat Metni" Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 18.01.2018 tarihli ve 2017/6752 soruşturma, 2018/613 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii AFYONKARAHİSAR Sulh Ceza Hâkimliğinin 23.02.2018 tarihli ve 2018/1120 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet Savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet Savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda şüphelinin müştekiye ait bankamatik kartını kullanarak müştekinin hesabından rızası dışında para çektiğinin iddia edildiği somut olayda, şüphelinin sadece bir kez müştekinin hesabından para çekerek, çektiği parayı da müştekiye verdiğini beyan ettiği, dosya kapsamında bulunan 24.08.2017 tarihli cd izleme tutanağı ile bu hususun doğrulandığı, ancak görüntülerde bulunan, şüphelinin parayı çektikten sonra verdiği kişinin kimlik tespitinin yapılmadığı gibi, bunun gibi 12 adet işlemin bulunduğunun iddia olunmasına rağmen bu hususun da araştırılmadığı anlaşılmakla, öncelikle müştekinin ayrıntılı olarak beyanına başvurularak, bankamatik kartına ilişkin bilgilerin tespit edilmesini müteakip, ilgili karta dair iddia olunan diğer işlemlerin yapılıp yapılmadığı yönünde ilgili Banka ile gerekli yazışmaların yapılarak, mevcut ise görüntü ve hesap kayıtlarının istenerek, görüntü dökümlerinin bilirkişi marifetiyle yaptırılması sonrasında, dosyada mevcut 24.08.2017 tarihli cd izleme tutanağında şüphelinin, müştekinin hesabından çektiği parayı vermiş olduğu kişinin
belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla, sonucuna göre şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02.10.2018 gün ve 8262 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2018 gün ve KYB/2018-80716 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi ..."ın vekilleri, 25.05.2017 tarihinde Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek müvekkilleri olan müştekinin, şüpheli ..."ın işveren olduğu çiftlikte işçi olarak çalıştığını, şüphelinin maaş ödemesi için düzenlenen Ziraat Bankası bankamatik kartını müşteki müvekkile vermeksizin kendisi para yatırıp çektiğini, bunu ileride müştekinin işçi haklarından kaynaklanan davaları ve haklarını bertaraf etmek için yaptığını belirterek şikayetçi olduğu; Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığınca olay ile ilgili olarak şüpheli hakkında delil yetersizliği gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O yer Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Şüphelinin işvereni olduğu müştekiye ait bankamatik kartını müştekiye hiç vermediği ve kartı kullanarak müştekinin hesabından rızası dışında para çektiğinin iddia edildiği somut olayda, şüphelinin sadece bir kez müştekinin hesabından para çekerek, çektiği parayı da müştekiye verdiğini beyan ettiği, dosya kapsamında bulunan 24.08.2017 tarihli CD izleme tutanağı ile şüphelinin çektiği parayı bir şahsa verdiği hususunun doğrulandığı, ancak şikayetçi vekillerinin iddiasına göre parayı verdiği şahsın müşteki olmadığı, ayrıca şüphelinin parayı çektikten sonra verdiği kişinin kimlik tespitinin yapılmadığı gibi, 12 adet işlemin bulunduğunun iddia olunmasına rağmen 5 adet görüntünün dosyaya alındığı diğer görüntülerin incelenmediği anlaşılmakla, öncelikle müştekinin ayrıntılı beyanına başvurularak, bankamatik kartına ilişkin bilgilerin tespit edilmesi, ilgili karta dair iddia olunan diğer işlemlerin yapılıp yapılmadığı yönünde ilgili banka ile gerekli yazışmaların yapılması, mevcut ise görüntü ve hesap kayıtlarının istenmesi, bankamatik kartının kime teslim edildiği, gerektiğinde teslim eden de dinlenip teslim teselsüm tutanağındaki imzaların kime ait olduğu taraflara sorulup, tereddüt oluşması halinde de imzanın kime ait olduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılması ve dosyada mevcut 24.08.2017 tarihli CD izleme tutanağında şüphelinin, müştekinin hesabından çektiği parayı vermiş olduğu kişinin belirlendikten
sonra hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği anlaşıldığından kovuşturmaya yer olmadığı kararına yapılan itirazın kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Afyonkarahisar Sulh Ceza Hakimliği"nin 23.02.2018 gün ve 2018/1120 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.