Esas No: 2018/9274
Karar No: 2022/188
Karar Tarihi: 17.01.2022
Danıştay 4. Daire 2018/9274 Esas 2022/188 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/9274 E. , 2022/188 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/9274
Karar No : 2022/188
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Hizmet Yönetimi ve Danışmanlık Hizmetleri Ltd.Şti'nin kanuni temsilcisi sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 6111 sayılı Kanun uyarınca yapılandırılıp taksitlendirilen şirket borçlarının yeni bir borç haline geldiği, yapılandırılan vergi borcunun tahsili için asıl borçlu şirket adına yeni ödeme emirleri düzenlenerek usulüne uygun şekilde tebliğ edilmek suretiyle amme alacağının kesinleştirilmesi ve yapılacak mal varlığı araştırması ile olası takip işlemlerinden sonuç alınamaması halinde şirket kanuni temsilcisi adına ödeme emirleri düzenlenmesi gerektiği ancak dava konusu olayda, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin Vergi Usul Kanunu'ndaki usule uygun şekilde tebliğ edilmediği anlaşıldığından şirket nezdinde usulüne göre yapılmış bir takipten söz edilemeyeceği, dolayısıyla kanuni temsilci adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; … takip numaralı ödeme emirleri içeriği borçlar yönünden; asıl borçlu şirket tarafından 26/04/2011 tarihinde 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusu yapıldığı, 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ilişkin bu borçlar için 2011 yılı vade başlangıcı olarak kabul edildiğinde tahsil zamanaşımı süresinin en geç 31/12/2016 tarihinde sona erdiği, şirket kaydının 15/05/2014 tarihinde ticaret sicilinden silindiği hususu da gözetilerek 31/12/2016 tarihine kadar tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin de dosyada bulunmadığının görüldüğü, dava konusu ödeme emirlerinin ise davalı idarece 01/10/2015 tarihinde ilanen tebliğ edildiğinin belirtildiği, fakat şirketin adreste bulunamadığına ilişkin tutanakta 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda öngörülen şekle aykırı olarak sadece dağıtıcının imzasının bulunduğu, bu haliyle davacının dava dilekçesinde belirttiği 31/01/2017 tarihinde bu ödeme emirlerinden haberdar olduğunun kabul edilmesi gerektiği, buna göre dava konusu ödeme emirleri içeriği alacakların tahsil zamanaşımına uğradığı, 2015/10 takip numaralı ödeme emri yönünden ise, borçların 6736 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru kapsamında olmadığı, davalı idarece şirket adına düzenlenmiş dayanak ihbarnamelerin ilanen tebliğ edilerek 12/09/2013 tarihinde kesinleştiğinin belirtildiği, ancak söz konusu ihbarnamelerin tebliği için şirket adresine gidildiğine dair usulüne uygun düzenlenmiş tebliğ alındılarının yapılan ara kararına rağmen dosyaya sunulamadığı, bu haliyle söz konusu vergi borçlarının 31/12/2016 tarihinde tarh zamanaşımına uğraması nedeniyle zamanaşımına uğramış bir kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle istinaf başvurusunun belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırı bir husus bulunmadığı, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.