Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, geçirdiği iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Yasa’nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre, davalı apartmanın, dış boya işlerinin yapımında çalışan sigortalı, metal boya fırçasının orta gerilim hattına değmesi sonucu, elektrik akımına kapılarak vefat etmiş olup; Mahkemece, davalı apartman yönetiminin işveren sıfatı bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin, hükme esas aldığı ... İş Mahkemesi"nin 19.03.2010 tarih ve 2009/129 Esas ve 2010/47 Karar sayılı, apartman yönetimi tarafından Kurum aleyhine açılan menfi tespit davasının yargılaması sonucunda, apartmanın boya badana işlerinin istisna akdi ile ..."na verildiği ve ... ile apartamın yönetimi arasındaki ilişkinin istisna akdi niteliğinde olduğu kabul edilmiş olup, bu kararın, 21. Hukuk Dairesinin 13.12.2010 tarih ve 2010/8657 Esas ve 2010/12381 Karar sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
Mahkemenin, davalı apartman yönetiminin işveren sıfatı bulunmadığına ilişkin tespiti yerinde ise de, HMK 124. madde uyarınca husumetin yöntemince Nuri Katırcıoğlu"na yöneltilmesi sağlanmalıdır.
İş kazasının oluşumunda işverenin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26/1. maddeleri uyarınca, apartman yönetiminin ise, 26/2. madde uyarınca bir kusurlarının bulunup bulunmadığı hususunda, konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden oluşa ve mevzuata uygun rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, araştırma ve inceleme yapılmaksızın, karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.