MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Şile İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Bürosunda polis memuru olarak görev yapan sanığın 2005-2006-2007 yıllarında trafik tescil işlemi yapılan toplam 18 adet traktör vasfında aracın trafik tescil işlemlerinin icrası esnasında söz konusu belgelerin gerçekliğini araştırmamak suretiyle sahte ve eksik belgelerle kayıt tescil işlemini gerçekleştirdiği, çeşitli faturalarda yazılan marka kimlik bilgileri ve şase numaraları ile bazı fatura tarihlerini formlara farklı şekilde yazdığı, satın alan kişinin soyadında harf değişikliği yaptığı, motorlu araç trafik tescil müracaat ve işlem formundaki bilgileri ibraz edilenlerle karşılaştırarak doğruluğunu incelemeden tetkik ve tasdik ettiği, söz konusu belgeleri imzasıyla onayladığı ve bilgisayar veri girişlerini yapmak suretiyle görevini kötüye kullandığı iddia ve kabul edilen olayda; aynı araçların sahte belgelerle trafik tescil işlemlerine ilişkin olarak işbu davaya ilişkin yürütülen soruşturmada memur olmayan şahıslar hakkında tefrik kararı verilerek 27 sanık hakkında Şile Cumhuriyet Başsavcılığının 18/11/2009 gün, 2009/568 Soruşturma ve 2009/357 Esas numaralı iddianamesi ile Şile Asliye Ceza Mahkemesine suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından açılan davada, Şile Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 gün, 2009/245 E. 2015/2009 K. sayılı kararı ile sanıkların eylemlerinin ayrıca TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumlarını aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı ve atılı suça bakma görevinin de Ağır Ceza Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle ... ... Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, anılan bu dosyalar arasında suçun sübutunun değerlendirilmesi ve nitelemesi bakımından CMK"nın 8/1. maddesinde yer aldığı şekilde hukuki ve fiili bağlantı bulunması nedeniyle
anılan dosyanın akıbetinin araştırılması, derdest olması durumunda birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması halinde ise asılları veya onaylı örnekleri bu dosya arasına konularak birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Eylemleri bir suç işleme kararının icrası kapsamında farklı tarihlerde birden fazla gerçekleştirilen sanık hakkında TCK"nın 43/1. maddesi uygulanmayarak eksik cezaya hükmolunması,
TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 11/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.