Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6503 Esas 2021/3251 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6503
Karar No: 2021/3251
Karar Tarihi: 31.03.2021

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6503 Esas 2021/3251 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/6503 E.  ,  2021/3251 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Sanığın arkadaşı ...’in sürücü belgesi üzerine kendi fotoğrafını yapıştırıp düzenlediği ve aslı ele geçirilemeyen sahte sürücü belgesi ile araç kiralama sözleşmesini ve ekindeki senedi onun adına imzalamak suretiyle zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan kamu davasında; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu"nun 24.03.1998 tarih ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekir. Aksi takdirde yasal unsurları taşımayan bir kambiyo senedinde sahtecilik yapılması halinde fiil, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacaktır. Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 688/6 ve 689/4. (6102 sayılı TTK"nin 776, 777. md.) maddeleri uyarınca bonoda tanzim yerinin yazılı bulunması zorunludur, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bono tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun bu kararında belirtildiği üzere, düzenleme (keşide) yerinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek ve başka yerleşim yerlerini çağrıştırmayacak biçimde açık, net ve herkes tarafından anlaşılabilir şekilde gösterilmesi gerekir. Dosya içerisinde aslı gibidir onaylı örneği bulunan suça konu senette düzenleme yerinin bulunmadığı, bu nedenle belgenin bono vasfını taşımadığı, ayrıca suça konu sahte araç kiralama sözleşmesi ve ekindeki senedin 15.02.2013 tarihli olduğu, katılanın da mahkemece alınan beyanında her iki belgenin aynı anda imzalandığını belirtmesi karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı gözetilerek sanığın suça konu belge sayısı dikkate alınıp 5237 sayılı TCK’nin 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle aynı kanunun 207/1. maddesine göre özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti yerine, zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.