21. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3394 Karar No: 2020/1737 Karar Tarihi: 01.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/3394 Esas 2020/1737 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2019/3394 E. , 2020/1737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılara ait işyerinde 24/04/2008-06/06/2009 tarihleri arasında hizmet akdi ile sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı ile fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, SGK’nın temyizine gelince, 2-Dava, davacının 24.04.2008 - 06.06.2009 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkrada, 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi hariç olmak üzere dava açılmadan önce Kuruma başvurulmasının zorunlu olduğu, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.Davanın 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açıldığı, daha sonra yürürlüğe giren Kanunun konuya ilişkin geçiş hükmü içermediğinin anlaşılması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.O halde dava 11.09.2014 tarihinden önce açıldığından Kurumun davada feri müdahil olarak kabulü açıkça yasaya aykırı olup davalı kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi hatalıdır.Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, HMK’nın 370/2 maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;a) Kararın 3. bendi silinerek yerine; “Davalı ... ve davalı ..., ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” b) Karara 4. bentten sonra gelmek üzere 5. bent eklenerek; Davalı ... tarafından yapılan toplam 49,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ...’ya verilmesine ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya yükletilmesine, 01/06/2020 gününde oy birliğiyle ile karar verildi.