1. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1151 Karar No: 2018/2996 Karar Tarihi: 25.06.2018
Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1151 Esas 2018/2996 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, alkollü şekilde seyir halinde olan maktulün motosikletiyle aynı istikamette seyrettiği sırada, aracıyla önüne geçmek istediğini fark ederek sinirlenmiş ve takibe başlamıştır. Sanık, maktulü darp ettiği sırada güvenlik görevlileri araya girmiştir. Maktul, motosikletiyle olay yerinden ayrılırken güvenlik görevlilerine tehditler savurmuştur. Sanık, daha sonra aracını park edip güvenlik görevlileriyle konuşurken maktul silahla motosikletiyle geri gelmiş ve sanıkla aralarında tartışma çıkmıştır. Silahlı iki taraf arasında çıkan tartışmada, silahı maktulün elinde olan ancak silahı sanığa doğrultmadan önce sanığın ateş etmesi sonucu maktul ölmüştür. Mahkeme, sanığın meşru müdafaa sınırını aşarak kasten öldürme suçunu işlediğini ve TCK’nun 27. maddesinin uygulanamayacağını belirterek sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Kararda CMK’nun 223/3-c ve TCK’nun 27/2. maddeleri açıklanmıştır.
1. Ceza Dairesi 2017/1151 E. , 2018/2996 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten öldürme HÜKÜM : TCK"nun 27/2. ve CMK"nun 223/3-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık ... hakkında maktul ...’nu kasten öldürme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Oluşa ve dosya kapsamına göre, maktulün gece saat 01:00 sıralarında idaresindeki motosikletle alkollü şekilde seyir halinde olduğu sırada, aracıyla kendisiyle aynı istikamette seyreden sanığın önüne geçmek istediği, sanığı korna çalarak kendisini uyarmasına sinirlenerek takip ettiği, sanıkla maktulün sanığın ikamet ettiği konutların önünde araçlarını durdurup birbirlerinin üzerlerine yürüdükleri, sanığın maktulü darp ettiği esnada araya güvenlik görevlileriyle o sırada gelen bir araçtan inen şahısların girdikleri, maktulün motosikletiyle olay yerinden ayrılırken güvenlik görevlilerine “on dakika sonra göreceksiniz olayın büyüğü burada çıkacak” dediği, sanığın aracını park ettikten sonra güvenlik görevlilerinin yanına gelerek onlarla konuştuğu esnada maktulün üzerindeki silahla birlikte motosikletiyle olay yerine geldiği, motosikletinden inip tabancasının mekanizmasını kurduktan sonra güvenlik görevlileriyle konuşmaya başladığı, bu sırada kendisiyle konuşan güvenlik görevlisinin arkasında olan sanığı henüz farketmediği, sanığın belinden çıkarıp mekanizmasını kurduğu tabancasını maktulün kafa bölgesine doğrultarak tetiğe bastığı ancak tabancanın tutukluk yaptığı için patlamadığı, silahın namlusu maktule dönükken tabancasıyla tekrar doldur-boşalt yapıp silahtaki tutukluluğu gideren sanığın maktule ateş etmeye başladığı, bu aşamaya kadar tabancasını sanığa yöneltmemiş olan maktulün, sanığın kendisine ateş ettiğini görünce silahını ona doğrulttuğu olayda, maktulün elinde silah olmasına rağmen sanığa yönelik silahlı fiili bir saldırısının bulunmadığı aşamada sanığın maktule silahla saldırıp öldürdüğü anlaşılmakla, meşru müdafaa koşullarının gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği, bu nedenle TCK’nun 27. maddesinin de uygulanmasının mümkün olmadığı ve sanığın haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde yanılgılı gerekçelerle, meşru müdafaa sınırının mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaş sebebiyle aşmak suretiyle gerçekleştirdiği kabul edilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 25/06/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.