Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2254
Karar No: 2018/10750
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2254 Esas 2018/10750 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, dava dışı işçinin iş mahkemesinde kazandığı alacak davasını ödediğini ve bu ödemeyi davalılara rücu ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tahsilini talep ettiği belirtti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek belirli tutarların davalılardan tahsiline hükmetti. Davacı karara itiraz etti ve yüksek mahkemece verilen kararda, hüküm ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık nedeniyle kararın bozulmasına karar verildi. Karara göre, HMK'nun 294. maddesi gereğince mahkeme, tarafların hukuki durumları hakkında hüküm vererek kararı tefhim etmekle yükümlüdür. HMK'nun 297/2. maddesi gereğince hükümden sonra taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar sıra numarası altında açıkça belirtilmelidir. HMK'nun 298/2. maddesi gereğince, gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kanun maddeleri, davacının talebi doğrultusunda kararın usul ve yasaya uygun verilmesi ile ilgilidir.
13. Hukuk Dairesi         2018/2254 E.  ,  2018/10750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, dava dışı ... tarafından ... 3. İş Mahkemesi’nin 2009/456 Esas sayılı dosyası ile işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası açıldığını ve davanın kabulüne karar verildiğini, kararın ... 17. İcra Müdürlüğü’nün 2011/7966 sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, dosya borcunun kendileri tarafından 27.02.2012 tarihinde 14.595,12 TL olarak ödendiğini, dava dışı işçinin Sağlık Bakanlığı’na bağlı ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin temizlik işlerini üstlenen farklı sicil numaralı davalı alt işverenler bünyesinde 1989-2004 tarihleri arasında çalıştığını, ödemek zorunda kaldığı bedelin tamamını davalılara rücu hakkına sahip olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 14.595,12 TL "nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 27/02/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle, 4.336,12 TL nin davalı ... Güvenlik ... Ltd. Şti. den, 3.354,33 TL nin davalı ... Tem San ... Ltd. Şti. den, 1.134,03 TL nin davalı ... Ltd. Şti den, 1.245,57 TL nin davalı ... Ltd. Şti. den 1.038,42 TL nin davalı Tasfiye halinde Sefam Güvenlik Ltd. Şti den, 979,98 TL nin davalı ... Gen. ... Ltd. Şti. den, 796,73 TL nin davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, asıl işveren tarafından alt işveren işçisine ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili talebine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK"nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK"nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
    Somut olayda, kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, “27/02/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle, 2.840,81 TL nin davalı ... Güvenlik ... Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verildiği belirtilmiş ve hüküm böylece tefhim edilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda, “27/02/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle, 4.336,12 TL nin davalı ... Güvenlik ... Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulduğu, böylelikle kısa kararda davalı ... Güvenlik Tem. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın 2.840,81 TL’lik kısmı kabul edilmişken gerekçeli kararda 4.336,12 TL’lik kısmının kabulü yönünden hüküm kurulması suretiyle duruşma tutanağına geçirilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında aykırılık yaratıldığı ve bu aykırılığın HMK’nın 304. maddesi kapsamında verilecek tashih kararı ile dahi düzeltilebilecek basit bir hesap hatası olmadığı anlaşılmıştır. Bu husus, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
    2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde şimdilik yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi