Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2014/783
Karar No: 2016/309
Karar Tarihi: 16.03.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/783 Esas 2016/309 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2014/783 E.  ,  2016/309 K.
"İçtihat Metni"

ESAS NO : 2014/3-783
KARAR NO : 2016/309
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO : 2014/3-783
KARAR NO : 2016/309 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ..... Aile Mahkemesi


Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının arttırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ......Aile Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.09.2012 gün ve 2012/366 E. - 2012/1205 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 06.03.2013 gün ve 2013/2307 E. - 2013/3792 K. sayılı ilamı ile ;
(…Davacı vekili dilekçesinde, boşanma davasında hüküm altına alınan aylık 450 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, 1000 TL"ye arttırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 700 TL"ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir. …)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
....................

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, kesinleşen boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili; boşanma davasında hüküm altına alınan aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, 1.000,00 TL"ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının taşınmazları bulunduğunu, babasından ölüm aylığı aldığını, ekonomik durumunun çok iyi olduğunu, müvekkilinin ise evlendiğini, bir çocuğu bulunduğunu, ayrıca müşterek çocuğun üniversite öğrencisi olduğunu, giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, ekonomik gücünün nafakanın arttırılması için yeterli olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yerel mahkemece; davalının kredi kartı harcamalarından ekonomik durumunun iyi olduğu, davalının ev hanımı olup bir geliri bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 500,00 TL’den 700,00 TL’ ye çıkartılmasına dair verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçeler ile hüküm bozulmuş; mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davalı vekili temyize getirmektedir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olup olmadığı, varılacak sonuca göre yoksulluk nafakasının arttırılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun "Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi" başlıklı 176. maddesinin irdelenmesinde zorunluluk bulunmaktadır :
4721 sayılı TMK’nın 176. maddesi; “Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir.
Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez.
İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.
Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir…”
Hükmünü içermektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun "Durumun Değişmesi" başlıklı 331. maddesi ise;
“Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır…”
Düzenlemesine yer vermektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesi gereğince kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir hükmünü haiz olup yukarıda belirtilen madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların boşanmalarına ilişkin hükümde kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası tayin ve takdirine, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş, verilen bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre; yoksulluk nafakasına hükmedilen tarih ile artırım davasının açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alınarak artırım yapılması gerektiği açıktır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünde nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenecek Tüketici Fiyat Endeksi oranında arttırılacağının kararlaştırıldığı ancak bozma ilamında TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmasına işaretle hükmün bozulduğu bu nedenle değişik bozma yapılması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş, tarafların boşanmalarına ilişkin hükümde nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği, taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle benimsenmemiştir.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 16.03.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi