16. Hukuk Dairesi 2018/4172 E. , 2019/680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 17.04.2018 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... , ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 1181 ada (bilahare ada numarası 2188 olmuştur.) 50 parsel sayılı 57.533,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1969/554 Esas sayılı dosyasında davalı olduğundan söz edilerek malik hanesi açık olarak tespit edilmiş, 2012 tarihinde kamulaştırma işlemi nedeniyle değişik yüzölçümlerle 2188 ada 172, 173, 174, 175 parsellere ifraz edilmiş ve malik hanesi yine davalı olarak bırakılmıştır. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazın kök murisleri ..."ün zilyetliğinde olduğu belirtilmesine rağmen malik hanesinin açık bırakıldığını öne sürerek malik hanesinin murisleri adına doldurulması istemiyle Kadastro Mahkemesinde eldeki davayı açmışlardır. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün babası tarafından diğer davacıların murisi ... satın alındığını ve babasından sonra kendisine intikal ettiğini öne sürerek bu bölümün adına tescili istemiyle 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/812 Esasına kayıtlı dosya ile dava açmış, taşınmazın malik hanesinin açık olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmış ve bilaharede eldeki dava ile birleştirilmiştir. Taşınmazın malik hanesinin açık olarak bırakılmasına neden olan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1969/554 Esas sayılı dava dosyasının, muris ... mirasçılarından kızları ... ve ... tarafından Hazine ve ... Belediyesi taraf gösterilmek suretiyle açılan tescil davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, çekişmeli parsel tutanağı ile dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların ham toprak niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan ... vekili ile davacı ... vekili tarafından esasa, davalı ... vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle adı geçen hakkında davasının reddine dair verilen ve usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 44.40 TL temyiz karar harcının temyiz eden davacı ..."dan alınmasına,
2- Davalı Karayoları Genel Müdürlüğünün ve davacı ... temyiz itirazlarına gelince; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararda davalı olarak gösterilmiş ise de aktarılan davanın tarafı olmadığı gibi, sonradan davaya müdahil de olmaması nedeniyle davanın gerçek tarafı olmayan davalı ... Müdürlüğünün temyizi itirazı ile davacı ... ..."nin taşınmazın (B) ve (C) bölümleri dışında kalan bölümlerine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, mahkemece her ne kadar taşınmazın bu bölümleri üzerinde de yakın zamanda zirai faaliyette bulunulduğuna dair bir emare bulunmadığı; sahiplenme amacının olduğu kabul edilse bile ekonomik amaca uygun bir kullanım olmadığı, bilimsel raporlar karşısında tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, taşınmaz üzerinden otoyol geçirilmesine rağmen davacılar yıllarca dava açmadıkları gerekçesiyle davalarının reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere ve dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26/D maddesinin son fıkrasında Kadastro Mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlayacağı ve 25/C maddesinin son fıkrasında da tespit gününden sonra doğan hak ve isteklerin ise görev alanı dışında olduğu düzenlenmiştir. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti, 1969 yılında, derdest tescili davası bulunduğu belirtilerek malik hanesi açık olarak yapıldığına ve taşınmaz hakkında açılan tescil davası 1969 yılında açılmış olduğuna; diğer bir anlatımla, taşınmaz hakkındaki niza 1969 yılında doğduğuna göre taşınmazın mülkiyet durumunun 1969 tarihi itibariyle belirlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Dosyada bulunan keşif tutanağına göre, keşifte çekişmeli taşınmazın evveliyatından beri davacı tarafın murisi tarafından ekildiği, 1980 yılından sonra bölgenin ekilmez olduğu beyan edilmiş; keşif sonucunda jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda 1950 ve 1975 tarihli hava fotoğraflarında, 2188 ada 50 parselin ifrazı ile oluşan 2188 ada 174 sayılı parselin (B) harfi ile, aynı ada 175 parselin (C) harfi ile gösterilen bölümlerinde sürülmek suretiyle tarımsal faaliyetin olduğu bildirilmiş olduğu gibi; komşu 2188 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının da dava konusu taşınmaz yönünde davacıların murisi ..."ı okuduğu görülmüştür. Hal böyle olunca; 2188 ada 174 parselin (B) ile aynı ada 175 parselin (C) ile gösterilen 2.880,93 ve 10.612,04 metrekare yüzölçümündeki bölümleri üzerinde 1969 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde görülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları ... mirasçıları lehine oluştuğundan bu bölümlerin payları oranında adı geçen murisin mirasçıları adına tesciline karar verilmesi gerekirken, tespitten sonraki nedenler gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, muris ... mirasçısı (aynı zamanda aktarılan davanın davacısı ..."nin mirasçısı) davacı ... ... vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ... ..."ye iadesine, 05.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.