22. Hukuk Dairesi 2016/21074 E. , 2019/19054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı Bakanlığa ait hastanede diğer davalı şirket bünyesinde temizlik elemanı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik sebebiyle feshedildiğini fazla çalışma ücreti ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödenmediğini beyanla kıdem tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, husumet itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davacının kullanılmayan iki yüz seksen sekiz gün yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının on altı yılı fazla olan hizmet süresi boyunca hiç yıllık ücretli izin kullanmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Ancak davacının, işyerinde çalıştığı on altı yılı aşan hizmet süresince hiç izin kullanmadığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece davanın aydınlatılması ödevi çerçevesinde, davacı asil çağrılmalı, yıllık izne yönelik beyanları alınarak sonucuna göre davacının yıllık ücretli izin alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir karar verilmelidir. Belirtilen yönler açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı ...Hizmetleri Özel Sağlık Hiz Bilg. Temz. Tur. Oto San ve Tic. Ltd Şti’nin fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin tamamından sorumlu olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyeri devrinin esasları ve sonuçlarını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesine göre, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçlarıyla birlikte devralan işverene geçer. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun"un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Somut olayda mahkemece ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları yönünden, davalı ...Hizmetleri Özel Sağlık Hiz Bilg. Temz. Tur. Oto San ve Tic. Ltd Şti’nin sorumluluğu sınırlandırılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak açıklanan yasal düzenlemeler dikkate alındığında, devralan (son) alt işveren olan ...Hizmetleri Özel Sağlık Hiz Bilg. Temz. Tur. Oto San ve Tic. Ltd Şti’nin davacının tüm çalışma dönemine isabet eden fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarından sorumlu olduğu açıktır. Mahkemece gerekçesi açıklanmadan davalı şirketin sorumluluğu sınırlandırılmak suretiyle hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda kıdem tazminatına uygulanacak faizin hangi tarihten itibaren başlayacağı ile ilgilidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 120’nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14’üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini bildirmiş, mahkemece hükmedilen kıdem tazminatına iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de, dosya içinde davacının emekliliğe hak kazandığına ilişkin Kurum yazısını işverene sunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Hal böyle iken, kıdem tazminatı alacağına dava tarihi yerine fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır.
5- Davalılardan ... harçtan muaf olduğu halde, hükümde harçlardan sorumlu tutulması bir başka hatalı yön olup, kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, 15.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.