Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/39937
Karar No: 2022/8779
Karar Tarihi: 29.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39937 Esas 2022/8779 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hakaret suçundan 1.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak sanığın suçlamayı kabul etmemesi, müştekilerin sanığı tanımamaları ve telefon numarasının gerçekten sanığa ait olup olmadığı gibi hususlarının tespiti yapılmadan verilen kararın isabetli olmadığına karar verilmiştir. Kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir, çünkü hüküm delil takdirine dayalı olduğu için kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemeye verilen kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 62/1 ve 52. maddesi, ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi.
4. Ceza Dairesi         2021/39937 E.  ,  2022/8779 K.

    "İçtihat Metni"

    K A R A R

    Hakaret suçundan sanık ...'ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, (üç kez) 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Sulh Ceza Mahkemesinin 08/12/2011 tarihli ve 2011/4 esas, 2011/98 sayılı kararının 16/02/2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 13/11/2015 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına (üç kez) ilişkin ...Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2020 tarihli ve 2020/6 esas, 2020/47 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 29/09/2021 gün ve 2021/102833 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında;
    "Dosya kapsamına göre, müştekilere hakaret içerikli sözler sarf edilen ... nolu telefon hattının sanık adına kayıtlı olduğu olduğu anlaşılmışsa da, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki beyanlarında suça konu telefon hattının kendisine ait olmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemesi, müştekilerin de sanığı tanımamaları, müştekilerin telefonda kendilerine hakaret eden kişilerin iki kişi oldukları ve seslerinden genç yaşta erkek şahıslar olduğunu beyan etmeleri ve sanığın ise orta yaşlı olması karşısında, telefon numarasının gerçekten sanığa ait olup olmadığı ve sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususlarının sanığın mahkûmiyetine mutlak surette etki ettiği anlaşılmakla, abonelik sözleşmesindeki yazı ve imzaların sanığın yazı ve imzaları ile karşılaştırılıp abonelik sözleşmesinin sahte olup olmadığı araştırılmadan, ayrıca müştekilere hakaret içerikli sözler sarf edilen telefon numarasının suç tarihinden önce ve sonraki görüşme dökümleri incelenerek bu numaranın fiilen sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/04/2012 gün ve 10/438-141 sayılı kararında belirtildiği üzere, öğretide “olağanüstü temyiz” olarak adlandırılan kanun yararına bozma olağanüstü yasa yolunun koşulları ve sonuçları, “kanun yararına bozma” adı ile 5271 sayılı CMK’nın 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiştir.
    5271 sayılı Kanun’un 309. maddesi uyarınca, hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini yasal nedenlerini açıklayarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtayca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
    Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır.
    Kanun yararına bozma yasa yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerekmektedir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 14/11/1977 gün ve 3-2 sayılı kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bu yasa yolunun olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, her türlü hukuka aykırılık iddiası, yasa yararına bozma konusu yapılamayacak, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak yasa yararına bozma konusu yapılamayacağından, bu yolla denetlenemeyecektir.(Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2/29-56 sayılı kararı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; Mahkemece, deliller değerlendirilip, sanığın hakaret suçunu işlediği kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulduğuna göre, delil takdiri yapılarak verilen bu karar aleyhine, takdirde yanılgıya düşüldüğünden bahisle kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağından, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, kanun yararına bozma isteminin delil takdirine ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 29/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi