![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/2196
Karar No: 2022/89
Karar Tarihi: 17.01.2022
Danıştay 13. Daire 2016/2196 Esas 2022/89 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2016/2196 E. , 2022/89 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2196
Karar No:2022/89
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 05/12/2013 tarihindeki oy hakkında imtiyaza sahip payların iktisabı sebebiyle mülga Çağrı Yoluyla Ortaklık Paylarının Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği'ne (IV-104.1) uygun şekilde pay alım teklifi zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle davacıya 1.365.074,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin ...tarih ve ...sayılı Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı tarafından 05/12/2013 tarihinde imtiyazlı paylar devralındığında, Çağrı Yoluyla Ortaklık Paylarının Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği’nin 7. maddesi uyarınca, yönetim kontrolünü sağlayan payların ve oy haklarının iktisabını izleyen 6 iş günü içerisinde yani en geç 11/12/2013 tarihinde Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurulmamış ise de, makul sürede öngörülen yükümlülüğün yerine getirildiği, anılan Tebliğ kuralları gereğince davacının çağrı yükümlülüğünün doğduğu 05/12/2013 tarihinden itibaren 45 iş günü içerisinde diğer ortaklarına ait payları satın almak üzere fiili çağrı işlemine başlamasının zorunlu olduğu, bu sürenin davalı idarenin cevap dilekçesinde belirtildiği gibi 07/02/2014 tarihinde dolduğu, buna rağmen Kurul’un daha sonraki bir tarih olan 14/03/2014 tarihinde söz konusu bilgi formunu onayladığı, ...tarih ve ...sayılı uzman raporunun davacıya verilen 1.365.074,00-TL idari para cezasının ne şekilde verildiğini izah eden kısmında, davacının payları devralmasından itibaren hesap edilen 45 günlük sürenin dolduğu 07/02/2014 tarihinin dikkate alınarak idari para cezasının hesaplandığı ancak bu tarihte henüz davacı tarafından Kurul’a verilen bilgi formunun onaylanmadığı ve kaç Türk Lirası üzerinden bu duyurunun yapılacağının belirlenmediği göz önüne alındığında idari para cezasının bu tarih esas alınarak hesaplanmasının doğru olmadığı, kaldı ki 14/02/2014 tarihinde de satın alınan payların imtiyaz özelliğini yitirilmesi karşısında davacının anılan yükümlülüğü yerine getirmeme hâlinden bahsedilemeyeceğinden, davacıya 1.365.074,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Çağrı Yoluyla Ortaklık Paylarının Toplanmasına İlişkin Esaslar Tebliği’nin ilgili düzenlemelerinin ihlâl edildiğinin sabit olduğu, başvuru formunun 45 gün içerisinde onaylanmamasının uyuşmazlığın konusunu oluşturmadığı, uyuşmazlık konusu imtiyazın payların iktisap edildiği tarih itibarıyla hukuken geçerli olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, çağrı yükümlülüğünün fiilen gerçekleştirilememesinin nedeninin başvurunun Kurul tarafından 45 gün içerisinde onaylanmaması olduğu, çağrı yükümlülüğü için öngörülen sürenin sonundan başvurunun onaylanmasına kadar geçen süre için faiz işletildiği, imtiyazın sona erdiği, idari para cezasının ölçüsüz olduğu, payları devralan kişi tarafından pay alım teklifinde bulunulduğu ve bu nedenle yatırımcıların zarar uğramadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.