Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8807
Karar No: 2018/10740
Karar Tarihi: 15.11.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/8807 Esas 2018/10740 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı işyerinde at bakıcısı olarak çalışırken hem ücret alacaklarının ödenmemesi hem de kötü muameleye maruz kalması nedeniyle İş Kanunu'nun 24. maddesi gereği iş akdini feshettiğini ve tazminat talep ettiğini belirtmiştir. Mahkeme ise, alacaklarının bir kısmını kabul ederek, davacının fesih nedeniyle tazminat talebini reddetmiştir. Ancak, temyiz incelemesinde davacının fesih nedeniyle tazminat talebinin haklı olduğu görüşüne varılmış ve hüküm bozulmuştur.
Kanun maddelerine gelince, davacının çalıştığı işyerinde 50'den az işçinin çalıştırıldığı işletmelerde İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 4/b maddesi ile belirtilmiştir. Bu durumda, davanın açıldığı tarih itibariyle konu hizmet akdi olduğu için 818 sayılı Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Bu kanunun 344. ve 345. maddeleri, feshin haklı nedenlere dayanması durumunda tazminat ödenmesini ve bunun miktarının hakimin taktirinde belirlenmesini öngörmektedir.
13. Hukuk Dairesi         2016/8807 E.  ,  2018/10740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, 01/01/2006 tarihinden 31/07/2010 tarihine kadar davalı işyerinde at bakıcısı olarak çalıştığını, hem fazla çalışma, tatil ve izin ücretleri ile son aylık maaşının ödenmemesi hem de işyerinde kendisine kötü davranılması gibi sebeplerle İş Kanunu’nun 24. Maddesi gereğince iş akdini feshettiğini bu nedenle kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, bayram ve genel tatil ücreti ile izin ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, işten ayrılmasının sebebinin orman işletmesinde memur olarak işbaşı yapması olduğunu, hiçbir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 23/06/2013 günlü yargı denetimine açık, hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporuna dayanılarak 2010 yılı Temmuz ayı ücret alacağı 593,10 TL, izin ücret alacağı 1.521,00 TL, fazla mesai ücretinden 1.242,56 TL"nin düşümü ile kalan 3.000 TL ve tatil ücretinden doğan 813,00 TL olmak üzere toplam 5.927,10 TL"nin 18/08/2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile beraber davalılardan alınıp, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm temyiz itirazlarının, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Yanlar arasındaki uyuşmazlık 818 Sayılı BK.nun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet akdinden kaynaklanmakta olup, davacının 31.07.2010 tarihinde hizmet akdinin sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık hizmet aktinin haklı nedenle feshedilip edilmediği ve davacının tazminata hak kazanıp kazanmadığı konusunda toplanmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun "istisnalar" başlığını taşıyan 4/b. Madde ve fıkrasındaki "50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde," İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bu durumda uyuşmazlıkta uygulanacak hükümler davanın açıldığı tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleridir. Davacı"nın istemleri arasında kıdem tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücretleri ile ücret alacağı yer olmaktadır. BK.’nun 344. Maddesi’nde, "muhik sebeplerden dolayı gerek işçi gerekse iş sahibi, bir ihbara lüzum olmaksızın her vakit akdi fesedebilir. Ezcümle, ahlaka müteallik sebeplerden dolayı yahut hüsnüniyet kaideleri noktasından iki taraftan birini artık akti icra etmemekte haklı gösteren her hal, muhik bir sebep teşkil eder. Bu gibi hallerin mevcudiyetini hakim taktir eder. Fakat işçinin kendi kusuru olmaksızın duçar olduğu nispeten kısa bir hastalığı yahut kısa müddetli biraskeri mükellefiyeti ifa etmesi, muhik sebep olarak kabul edilemez." hükmü, yine BK.’nun 345/1. Maddesi’nde ise, "Muhik sebepler bir tarafın akte riayet etmemesinden ibaret olduğu taktirde, bir taraf diğer tarafa onun akit ile müstehak iken mahrum kaldığı feri menfaatler de nazara alınmak üzere, tam bir tazminat itasıyla mükellef olur." hükmü ve yine anılan maddenin 2. fıkrasında ise, "bundan başka hakim vaktinden evvel feshin mali neticelerini, hali ve mahalli adeti gözönünde tutarak taktir eder." hükmü vazedilmiştir.
    Somut olaya dönülecek olursa; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, hizmet akdinin haklı olarak davacı tarafından feshedilmesi nedeniyle hak kazanılacak olan fesih tazminatı alacağı isteğine ilişkindir. Eksik incelemeyle 818 sayılı yasa gereği kıdem tazminatı istenemeyeceği kanaatine varılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Dinlenen tanık beyanlarıyla uyumlu, mahkemece de hükme esas alınmış bilirkişi raporuna göre; davacının, dava dilekçesinde iddia ettiği gibi ücret alacakları olduğu belirlenmiştir. Bu durumda davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği görülmektedir. Davacının kıdem tazminatı talebi haklı nedenle fesih tazminatı talebi olarak nitelendirilerek 818 Sayılı BK’nun 344 ve 345. maddeleri uyarınca davacı lehine bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı bir değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalıların tüm temyiz itirazlarının, davacının ise ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 303,66 TL. kalan harcın davalılardan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi