11. Hukuk Dairesi 2017/1628 E. , 2019/4801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 08/04/2015 gün ve 2013/734-2015/186 sayılı kararı bozan Daire"nin 20/12/2016 gün ve 2015/12004 - 2016/9724 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı TEİAŞ"nin Sistem Kullanım Anlaşmasında belirlenen sınırların aşıldığı gerekçesiyle 0cak 2013 ile Eylül 2013 tarihleri arasındaki 9 aylık dönem için ceza ücreti düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, verilen cezanın anlaşma ve mevzuata aykırı olduğunu ileri sürerek, 2.428.279,89 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının sözleşme ve yasal mevzuat kapsamında davalıya faturaya dayalı olarak yaptığı ödemelerden sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, taraflar arasında akdedilen Sistem Kullanım Anlaşması"na dayalı olarak düzenlenen cezai şart faturaları nedeniyle haksız ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı tarafça, Ocak-Eylül 2013 tarihleri arasında, ""İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması"" şeklinde hükme bağlanan ihlalin gerçekleştiği belirtilerek taraflar arasında akdedilen Sistem Kullanım Anlaşması"nın 9. maddesi uyarınca cezai şart faturaları düzenlendiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20.12.2016 tarih, 2015/12004 E-2016/9724 K. sayılı bozma ilamında, taraflar arasındaki sözleşmenin cezai şartlar kısmını düzenleyen 10. maddesinin, "Kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlal etmesi, söz konusu ihlali TEİAŞ"ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda TEİAŞ, aşağıda belirlenen cezai şartları uygulayacaktır. TEİAŞ"ın uğradığı zararlar ayrıca tazmin edilecektir." hükmünü içerdiği, hangi ihlalin hangi cezayı gerektireceği ve hesap şeklinin bu 10. madde hükmü sonrasında tablo halinde sıralandığı, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, ihlâl gerçekleşince davalı TEİAŞ tarafından uyarıdabulunulması, uyarıya ve verilen süreye rağmen ihlâlin sona erdirilmemesi durumunda ikinci bir uyarı yapılmasına ve süre verilmesine gerek kalmaksızın cezai şartın uygulanması gerektiği, somut olayda, davalı TEİAŞ tarafından davacıya anılan şekilde ilk ihlâlin gerçekleşmesi durumunda sözleşmeye uygun bir uyarının yapıldığı yönünde herhangi bir savunmada bulunulmadığı, bu durumda ilk ihlâlin -gerçekleşmesi üzerine, davalı tarafından ihlalin giderilmesi yönünde davacıya herhangi bir uyarıda bulunulmadan ve süre verilmeden ceza uygulanıp uygulanamayacağının sözleşme hükmü çerçevesinde denetlenebilir bir şekilde tartışılmadan hüküm tesis edildiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Ancak, taraflar arasında akdedilen ve ihlalin gerçekleştiği dönemde yürürlükte olan Sistem Kullanım Anlaşması"nın 9. maddesinde "" Kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlal etmesi durumunda, TEİAŞ, aşağıda belirlenen cezai şartları uygular. TEİAŞ"ın uğradığı zararlar ayrıca tazmin edilir."" hükmünün düzenlendiği, anılan sözleşme maddesinde ihtar ya da bildirim yükümlülüğünün bulunmadığı ve ayrıca mahiyeti itibariyle tevali eden dönemsel sözleşmelerin genel işlem şartına tabi kılınmasının lüzum ifade etmediği de nazara alındığında mahkemece verilen red kararının yerinde olması nedeniyle kararın onanması gerektiğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 20.12.2016 tarih, 2015/12004 E-2016/9724 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkemece verilen kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin Dairemizin 20.12.2016 tarih, 2015/12004 E-2016/9724 K. sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme isteminin kabulü ile anılan bozma kararının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın yukarıda açıklanan gerekçe ile ONANMASINA, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 16,70 TL"nin davacıdan alınmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 25/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.